Kimse beni sevmedi eşim bile


Bir gün bayanlara özel bir faaliyete çağrı edildim. Konusu “Kendini Yeniden İnşa Etmek”ti. Başta gitmek istemedim. Ne anlatacağım ki, dedim. Ama sonra içimden bir ses “Senin hikâyen belki birine ışık olur” dedi. Etkinlikte mikrofona geçtim, elim titriyordu. Ama sonra gözüm bir bayana takıldı. Gözleri benim eski halim gibi doluydu. İşte o an konuşmaya başladım. “Ben bir vakitler yalnızca sevilmek isteyen bir bayandım. Birinin ilgisi, birinin bakışı amacıyla kendimi yavaş yavaş silmişim. Ama en sonunda, bir sessizlikte, bir tabiat köşesinde gene kendime rastladım. O günden beri şunu öğrendim: Kendimizi sevmeden, kimse bizi tam manasıyla sevemez. Değerimizi evvelce biz bilmeliyiz.” Konuşmamdan sonra çoğu bayan yanıma geldi. Kimisi sarıldı, kimisi ağladı. “Benim de hikâyem seninki gibi” diyenler oldu. İşte o gün, yaşadığım her şeyin boşuna olmadığını anladım. Ben yalnızca kendimi iyileştirmemiştim, başkalarına da umut olmuştum. O ilk beni tabiata götüren şahısyle hâlâ arada görüşüyorduk.

Beni o gün susturmadan dinleyen, o günde yalnızca beraberinde olmam yeten şahsa şu şekilde dedim bir gün: “Sen beni kurtarmadın. Ama bana kendi kurtuluşumu hatırlattın. Asıl kahraman gene benmişim. Teşekkür ederim, aynayı tuttuğun amacıyla.”

Hikâyenin Sonu Değil Bu bir son değil, yeni bir başlangıcın öyküsüydü. Çünkü her bayan, içersinde gene ayağa kalkacak güce sahiptir. Belki düşer, belki ağlar, belki kimse onu anlamaz ama… bir gün kendi sesini duyar ve o sesle gene tabiatr. Sen de o bayanın birisin. Çünkü bu satırları okuyorsan, içersinde hâlâ bir şeyler amacıyla umut taşıyorsun. Ve bu umut, en güzel yolculukların kapısını…. Okuyan herkese teşekkür ederim… Alıntıdır.
Reklamlar