Kimse beni sevmedi eşim bile


O an belki ilk kez beni gerçekten fark etti. Ama fark etse de etmeseydi de mühim olan bundan sonra benim kendimi fark etmemdi. Zamanla eşim değişmeye çalıştı. Belki biraz geç oldu, belki hâlâ eksikti. Ama ben bundan sonra hayatımı yalnızca birinin gözünde iyi görünmek amacıyla yaşamamaya kararlıydım. Kendimi sevdikçe, çevrem de buna göre şekillenmeye başladı. Ve seneler sonra bir gün, o tabiatta oturduğumuz yere tek başıma gene gittim. Aynı ağacın altına oturdum. Elime günlüğümü aldım ve şunu yazdım: “Bir vakitler yalnızca sevilmek istiyordum. Şimdi, kendimi sevmenin ne kadar değerli olduğunu öğrendim. Artık beni görmeyenlerden değil, beni anlayanlardan yanayım. Ama en mühimsi, ben kendimden yanayım.”

Aynı ağacın altında otururken göl kenarına doğru yürüdüm. Suya baktım… Dalgalar hafifçe kenara vuruyordu. Yüzeyde kendi yansımamı gördüm. O yansıma bir vakitler kaybolmuş, yorulmuş, sevgiyi hak etmediğini sanan bir bayana aitti. Ama bundan sonra karşımdaki bayan kuvvetliydü. Gözlerinde hüzün hâlâ vardı belki, ama bundan sonra korkudan değil; yaşanmışlıklardan gelen bir bilgelikti o. Hayatımda ilk kez kendi yansımamla barışmıştım. Zamanla çevrem değişti. İçimdeki ışığı fark eden insanlar girmeye başladı hayatıma. Eski dostlar yavaş yavaş uzaklaştı, zira ben bundan sonra susan, hep veren biri değildim. Kendi sınırlarımı çizmiştim. Bu herkese iyi gelmedi, ama bana iyi geldi.
Reklamlar