İlk günler her şey normaldi. Yemek masasında birlikte oturuyor, çaylar içiliyor, gülüşülüyordu. Fakat kısa süre sonra bazı şeyler tuhaf gelmeye başladı. Kayınvalidem, fırsatını bulduğu her an benimle uzun uzun konuşmaya başladı. Eşiyle olan problemlerini anlatıyordu, “Sen çok iyi bir adamsın, böylelerini bulmak zor,” diyordu. Başta bunu bir anne yakınlığına yordum. Ama davranışları giderek farklı bir hâl aldı.
Evde nişanlımla doğru düzgün zaman geçiremiyordum çünkü annesi hep bizimleydi. Bazen “Benimle biraz otursana” deyip kızı başka odaya gönderiyordu. Geceleri geç saatlere kadar mutfakta çay demliyor, “Gel bir şey anlatacağım” diye beni yanına çağırıyordu. İçimde huzursuzluk büyümeye başladı.
Bir gün evde kimse yoktu, sadece ikimiz vardık. Kitap okuyordum, sessizlik güzeldi ama sonra o geldi. Salona adımını attı, üzerindeki kıyafet normaldi ama bakışları değişikti. “Ben çay koydum, odada içelim mi?” dedi. Nazik bir şekilde “Salonda içeriz,” dedim. Hafif gülümsedi, ama o gülümsemenin içinde bir davet vardı. Odasına yöneldi.