Home
17 Ağustos 2019 ( 37 izlenme )
Reklamlar

Yargıda isyan yayılıyor

İzmir Barosu'nun ardından İstanbul, Ankara, Bursa, Adana, Mersin, Antalya, Şanlıurfa, Eskişehir, Kocaeli, Muğla, Aydın, Balıkesir, Van, Ordu, Hatay, Düzce, Kırklareli, Amasya, Muş, Denizli, Gaziantep Baroları Yargıtay Başkanlığı'nın 20192020 Yargı Yılı açılışı için yolladığı davete olumsuz yanıt verdi.

Ankara Barosu yaptığı açıklamada törene katılmayacaklarını Atatürk’ün huzuruna çıkacaklarını duyurdu.

TBB BAŞKANI FEYZİOĞLU KATILACAK

Türkiye Barolar Birliği ise yaptığı açıklamada törene katılacaklarını duyurdu:

"TBB Yönetim Kurulu törene katılım sağlanmasına karar vermiştir. 

Metin Feyzioğlu törene katılacak ve geleneğin devamı olarak Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ile birlikte Adli Yıl açış konuşması yapacaktır."


TGB'DEN FEYZİOĞLU'NA DESTEK

Feyzioğlu'nun kararına Türkiye Gençlik Birliği (TGB) destek verdi. TGB'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: 

"Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun adli yıl açılış törenine katılma ve savunma adına konuşma yapma kararını kutluyoruz. 

TBB Başkanı Sn. Metin Feyzioğlu'nun ülkemizin birliği ve hukukun üstünlüğü noktasındaki kararlı duruşu Türk gençliğine güven vermektedir."

ANKARA BAROSU: ADLİ YILI ATAMIZIN HUZURUNDA KARŞILAYACAĞIZ

Ankara Barosu da Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenecek törene katılmayacağını duyurarak şu açıklamayı yaptı:

“Ankara Barosu olarak Yargıtay’ın Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan 20192020 adli yıl açılış törenine ilişkin tarafımıza gönderdiği davetiyeyi üzüntüyle almış bulunuyoruz.

21. yüzyılda; modern, demokratik bir hukuk devletinde savunmanın ve savunmanın bağımsızlığının kutsallığı her türlü tartışmadan bağımsızdır. Bu bağımsızlık, insan onurundan ve bizzat hukuk idesinin kutsal varlığından doğmakta; geçici olan her türlü siyasal iradeden üstün niteliği üzerinde yükselmektedir. Kuşkusuz ki bu nitelik, modern yasaların hukuka uygun olarak kesintisiz uygulanması ile adaletin hiçbir ahval ve şerait altında birtakım kişi ya da kurumların vicdanına terk edilmemesini de kapsamaktadır. Geldiğimiz noktada, Türk Hukuk Sisteminin bu iki varlık sebebi de ortadan kaldırılmıştır. Bu söylemin delili ise normalleştirilmiş KHK hukuku zemininde kaosa evrilmiş bir sistem, bağımsızlığı kâğıt üzerinde dahi bırakılmayan YSK ve HSK gibi kurumlar, tutuklu avukatlar, liyakati senelerdir sistemli bir politikayla yerle bir edilmeye çalışılan hâkimlik ve savcılık mesleği ile sesi kısılmaya çalışılan savunma makamının bizzat kendisidir. Ancak belirtilmelidir ki; bu ülke üzerinde yaşayan, sesi kısılmaya çalışıldıkça direnen, yeni adli yılı saray çatıları altında değil modern ve laik Cumhuriyet’i borçlu olduğumuz Atamızın huzurunda karşılayacak olan avukatlar da vardır ve sonsuza kadar hep var olacaktır.

Henri Lefebvre (19011991), mekânı kısaca toplumsal ilişkilerin yeniden üretildiği yer olarak tanımlar. Savunmanın yeni adli yılını tarafı kendinden menkul siyasal iktidara ait bir mekânda karşılaması ise siyasi tahakkümün bir saray çatısı altında bizzat hukukçular tarafından yeniden üretilmesidir. Bu sebeple; avukatların, hâkimlerin ve savcıların siyasal iktidara ait modası önceki yüzyılda geçmiş saray çatıları altında adli yılı karşıladığı, alkış tuttuğu ve edilecek bağımsızlık söylemlerinin bizzat bu alkışın tutulduğu mekânca çürütüleceği bir adlı yıl açılış töreninde bulunmamayı bir tercih değil, kutsal mesleğimizin ettiğimiz yeminle üzerimize yüklediği bir görev olarak görüyoruz.”

İSTANBUL BAROSU DA REDDETTİ

İstanbul Barosu'dan yapılan açıklamada, "Yargının kurucu unsuru olan savunmanın meslek örgütü olarak, yeni bir yargı yılının açılışında birlikte olmaktan kıvanç duyabilirdik" denilen cevap yazısında, toplantının Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezinde yapılacak olduğuna işaret edildi ve burada yapılacak bir açılış törenine katılmanın mümkün olamayacağı bildirildi.

İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu'nun imzasıyla yayımlanan cevap yazısı "Tarihe not düşmek adına Başkanlığınızın takdirlerine sunarız" cümlesiyle sonlandırıldı.

MUĞLA BAROSU DA KATILDI

İstanbul Barosu'nun ardından Muğla Barosu da konuyla ilgili katılmayacağını duyurdu. Muğla Barosu Başkanı Avukat Cumhur Uzun'un imzasını taşıyan cevap yazısında "20192020 Adli Yıl Açılış Töreninin Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılıyor olması, bu anlayışa (yargının herkese eşit ve tarafsız olduğu) katkı sunmak yerine zarar verici olduğu değerlendirildiğinden, nazik davetinize icabet edemeyeceğimizi üzülerek bildiririz" denildi.

ANTALYA BAROSU: “MEKANSAL SORUMLULUĞU BİLE PAYLAŞMAYIZ”

Antalya Barosu Başkanı Av. Polat Balkan da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın adli yıl açılışına ilişkin daveti ile ilgili yaptığı açıklamada katılmayacaklarını duyurdu. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 20192020 Adli Yıl Açılış Töreni ve Adli Yıl Açılış Kokteyli daveti bize de yapıldı. Şu ana kadar bu konuyla ilgili bazı baro başkanlıklarınca açıklamalar yapıldı. Açıklamalara katılıyorum. Konuya ilişkim görüşümü özetlemeye çalışayım: Biz, adaletsizliklere, hak ihlallerine, hukuksuzluklara direnenlerdeniz; alkışlayan, boğun eğenlerden değil!

Biz, hukuk devleti ve insan haklarından yana taraf oluruz; iliksiz cübbelerinde düğme arayanlardan, sıraya dizilenlerden değil! Biz, gerçek bir hukuk devleti, bağımsız ve tarafsız yargı ve özgür savunma istiyoruz; “Yargı denetimsiz iktidar, savunmasız yargı” değil. Yargıya duyulan güveni dibe düşüren, hukuku ve yargı bağımsızlığını hiçe sayan bir anlayış ile mekansal sorumluluğu bile paylaşmayız.”

BURSA BAROSU: BU TÖREN YARGI MEKANLARINDA YAPILSAYDI, KOŞA KOŞA GELİRDİK

Bursa Barosu da Yargıtay'ın adli yıl açılış töreni davetini reddetti. Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun'un Yargıtay Başkanlığı'na yanıtında şu ifadeler kullanıldı:

“Yasalar hukuku gerçekleştirme aracıdır ancak yasalar her zaman hukuka uygun olmayabilir veya hukuka uygun yorumlanmayabilir. İşte o zaman adaleti amaç edinmiş hukukun üstünlüğünü şiar edinmiş yargı devreye girer. Ama yargının devreye girebilmesi “bağımsız” ve “tarafsız” olabilmesine bağlıdır. Yoksa gücün elinde araçsallaşır. O sebeple yargıya güvenin zaten sürekli zedelendiği bir toplumda yargının yürütmenin himayesinde olduğu izlenimi ile şekilden öte anlam ve sonuçlar çıkan nazik ama Anayasa'da belirtilen yargının bağımsız ve tarafsız olması ilkesine aykırı bulduğumuz, yürütmeye ait bir mekandaki davetinize, yargının kurucu unsuru olan savunma mesleğinin temsilcisi avukatların meslek örgütü olan Bursa Barosu olarak icabet edemeyeceğimizi üzülerek bildiririz.

Bu tören, keşke yargının ev sahipliğinde ve yargının kurucu unsurlarının bütününe konuşma olanağı sunulacağı; yargının sorunları, kısa, orta ve uzun vadedeki çözüm hedeflerinin konuşulacağı; uzun yargılamalar, uzun tutukluluk sürelerinin eleştirilebileceği, düşünce ve ifade özgürlüğü lehine mesajların verileceği yargı mekanlarında yapılsaydı koşa koşa gelirdik. Lakin, tören için yargıya değil, yürütmeye ait olan bir mekanın tercihi tüm bunları olanaksız kılmaktadır.”

VAN BAROSU DA KATILMAYACAK

Van Barosu da Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada törene katılmama kararı aldığınu duyurdu. Barodan yapılan açıklamada, “Baromuz; Yargıtay Başkanlığı'nın 2 Eylül 2019 Tarihinde ’Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacak olan 20192020 Adli yılı açılış töreni davetine, Yönetim Kurulu olarak törene katılmama kararı alarak durum resmi yazı ile Yargıtay Başkanlığı'na bildirmiştir” denildi.

KOCAELİ BARO BAŞKANI: DAVETE İCABET EDEMEYECEĞİMİZİ BİLDİRDİK

Kocaeli Barosu Başkanı Av. Bahar Gültekin Candemir kişisel Twitter hesabından yaptığı paylaşımında açılışa katılmayacaklarını bildirerek şu ifadeleri kullandı:

“Kuvvetler ayrılığı ilkesi; adalet, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin teminatıdır. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının tesisi, bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalınmasıyla mümkün olacaktır. Bu nedenle 'Yargı Yılı' açılışının 'Yürütme'nin idare merkezinde değil Yargı'nın merkezinde/evinde yapılması gerekli, değerli ve önemlidir. Yürütme erkinin temsilcilerinin sadece ve sadece davetli olarak katılabileceği 'Adli Yıl' açılış töreninin Cumhurbaşkanlığı kongre merkezinde yapılacak olması 'Yürütme'nin 'Yargı'ya müdahalesini kabulden öteye bir anlam taşımamaktadır. 'Hukuk Devleti', 'adalet', kavramları ile yargılama süreçlerinin 'Hukukun Evrensel İlkeleri'ne ne denli kıymet verilerek yapıldığının tartışma konusu olduğu ülkemizde bu durumun bağımsız savunmanın meslek örgütleri olan Barolar nezdinde kabul edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle Yargıtay Başkanlığı tarafından yapılan nazik ve naif davete icabet edemeyeceğimizi bildirdik.”

HATAY BAROSU BAŞKANI: YÜRÜTME EMRİNDE VE HİYERARŞİK YAPIYA DAHİL BİR ERK GÖRÜNTÜSÜ VEREN HİÇBİR ORTAMDA OLMAYIZ

Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, ayrıntılı değerlendirmelerini hafta içi kamuoyu ile paylaşacaklarını belirterek şunları kaydetti:

"Ancak hemen kısa bir değerlendirme yapayım; HSK’nun yürütme eliyle yönetildiği, yargının şeklen dahi bağımsız olma çabası vermediği, yürütme emrinde ve hiyerarşik yapıya dahil bir erk görüntüsü veren hiç bir ortamda olmayız. Tavrımız önceki tutumumuzdan farksızdır."

MERSİN BAROSU: ÜÇ MAYMUNU OYNAYAMAYIZ

Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz da, pazartesi günü geniş açıklama yapacaklarını belirterek şunları kaydetti:

“Bizler Mersin Barosu olarak; hukuk sistemimizin ve adaletin temsilcisi olan avukatların sorunlarını görmezden, duymazdan gelip, üç maymunu oynayamayız. Bağımsız bir yargı sistemi kurulana kadar, mesleğimize ve meslektaşlarımıza yapılan saldırılar durdurulana kadar, insan hakları ihlalleri, doğa katliamları sona erene kadar, hukukun üstünlüğü ve adil yargılanma hakkı gerçekleşene kadar, mesleğimizin bağımsızlığından aldığımız güç ile mücadelemize devam edeceğimizi,  yürütmenin başının temsil edildiği Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenecek olan 20192020 adli yıl açılış törenine katılmayacağımızı bildiririz.”

GAZİANTEP BAROSU: TAVRIMIZI NET OLARAK ORTAYA KOYMAKTAN ÇEKİNMEYECEĞİMİZİ...

Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı da yaptığı yazılı açıklamada törene katılmayacaklarını belirtti. Şarklı’nın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Gaziantep Barosu Yönetim Kurulu olarak seçildiğimiz günden bugüne kadar sorunların çözülmesi için diyalog yolu tercih edilmiştir. Bu bağlamda Cumhurbaşkanlığı Sarayında yapılan "Yargı Reformu Strateji" toplantısına yine Yönetim Kurulu kararıyla katılım sağlanmıştır. Bu toplantıda ilan edilen Hukuk fakültelerinin taban puanının 100 Bine çekilmesi, kontenjanların düşürülmesi, avukatlık mesleğine alımda sınav şartı konulması, vergi konusundaki iyileştirmeler, yeşil pasaport ve tutuklamalarla ilgili açıklamalar olumlu görülmüş ve desteklenmiştir. Ancak gelinen süreçte yargı reformu strateji toplantısındaki açıklamaların tam aksine 4 tane yeni hukuk fakültesi açılmış, hakimsavcıların verdiği kararlar nedeniyle sürgün politikası devam ettirilmiş, HakimSavcı alımlarında liyakat ilkesine yine uyulmadığı gözlemlenmiş, Avukatların dosya incelemesindeki sorunlar yine devam etmiş, duruşma salonlarından Avukatlar yaka paça dışarı atılmış, vergisel sorunları çözüme ulaştırılmamış, yeşil pasaport konusunda herhangi bir adım atılmamış kaldı ki Türk Yargı Sisteminin çok ciddi sorunları dururken Meclis bu süreçte tatil yapmayı tercih etmiştir Adliyelerdeki Baroların otopark ve Baro odası talepleri konusunda herhangi ciddi ve somut adım atılmamıştır.

Yargıda hedef süre uygulamasının kağıt üzerinde kaldığı, kararnamelerle görevlerine başlayan hakim ve savcıların dosyaları ele alıp inceleyememesinden kaynaklı yaşanan gecikmeler nedeniyle de yargıya duyulan güvenin git gide azaldığı, ilk derece mahkemelerinin sayılarının artırılması, adliye binalarının genişletilerek bölge adliye mahkemesi sayılarının artırılması ile gelişme amaçlanırken aksine hukuk dünyasında gerilemenin yaşandığı, adliyelerin avukatların da “işyerleri” olduğu gerçeğinin kabul görmediği bir dönemde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesinin ne kadar gerçekçi olduğu hususunda tereddüt hasıl olması maalesef kaçınılmazdır.

Gelinen bu süreçte Gaziantep Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri olarak yukarıda sayılan problemlerin çözümü konusunda somut ve ciddi adımlar atılmasını beklemekteyiz. Kısacası "samimiyet" beklemekteyiz.

Gaziantep Barosu olarak dün de bugün de Türk yargısının yapısal sorunlarının çözümü konusunda olumlu gördüğümüz her adımı desteklemeye devam edeceğiz. Ancak, samimî görmediğimiz ve idarenin denetiminde yapılmasının yargı bağımsızlığı ilkesini zedeleyeceğini düşündüğümüz 20192020 adlı yıl açılışına ilişkin toplantıda yer almayacağımızı,bundan sonra da eleştirimizi ve tavrımızı net olarak ortaya koymaktan çekinmeyeceğimizi de kamuoyuna saygı ile bildiririz.”

KIRKLARELİ BAROSU: BAROMUZUN VE AVUKATLIK MESLEĞİNİN İLKELERİNE DE AYKIRI BİR DURUM OLUŞTURMAKTADIR

Kırklareli Baro Başkanlığı da yaptığı yazılı açıklamayla törene katılmayacaklarını duyurdu. Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

“Yargıtay Başkanlığının nazik adli yıl açılış davetine Kırklareli Barosu olarak icabet edemeyeceğimizi siz değerli meslektaşlarımız ile paylaşmak durumunda kaldığımızı üzülerek ifade ediyoruz.

Bu programın yapılacağı yer konusu, şekli ve esaslı anlamda yargı bağımsızlığına tezatlık oluşturmakta, neticede hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığını her daim 'amasız' savunan Baromuzun ve Avukatlık mesleğinin ilkelerine de aykırı bir durum oluşturmaktadır.

Adli yıl açılışımızı her zaman olduğu gibi ilimizde, siz değerli meslektaşlarımızın katılımı ile yapacağız. Hukukun üstünlüğü ve tam anlamı ile yargı bağımsızlığının sağlandığı günlerde buluşmak üzere.”

AMASYA BAROSU DA GİTMİYOR

Amasya Barosu Başkanı Melik Derindere de törene katılmayacaklarını duyurdu. Derindere, "Amasya Barosu Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki bir mekanda yapılacak 20192020 adli yıl açılış törenine, baroların yürütme karşısında bağımsızlıklarını zedeliyecek imajın oluşmaması ve yargı bağımsızlığı ilkesine bağlılığı nedeniyle katılmayacaktır." dedi.

DENİZLİ BAROSU KATILMAYACAĞINI AÇIKLADI

Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan da törene katılmayacaklarını duyurdu. İlhan davete katılmama kararlarının 3 yıldır olduğu gibi aynı gerekçelere bağlı olduğunu belirtti. Başkan İlhan bu konudaki geniş açıklamayı pazartesi günü yapılacak bir toplantı ile kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getirip, "Törenin Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi'nde olması yürütmenin yargıya müdahalesi anlamından başka bir anlam taşımaz. Cumhurbaşkanının orada siyasi bir kimlikle bulunacağı da aşikar. Denizli Barosu olarak orada bulunmamız doğru olmayacaktır." dedi

MUŞ BAROSU: KATILMAMIZ BEKLENMEMELİDİR

Muş Barosu da yaptığı yazılı açıklamayla törene katılmayacaklarını açıkladı. Açıklamada "İnsan haklarının korunmadığı, hukukun üstünlüğünün tam manasıyla uygulanmadığı, adaletin siyasi iktidarın emrinde olduğu, muhalif binlerce kişinin hukuka aykırı bir şekilde tutuklu olduğu, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan binlerce insanın hiçbir sebep gösterilmeden işten atıldığı, hakim ve savcı alımlarının tamamen siyasi iktidarın kontrolünde olduğu, mevcut iktidarın yargı denetimini hiçbir şekilde kabul etmediği bir süreçte böyle bir açılışa katılmamız beklenmemelidir." denildi.


İZMİR BAROSU “KENDİNİZİ ÖZGÜRLEŞTİRİN, SİZ DE GİTMEYİN” DEMİŞTİ

Yargı yılı açılışı ile ilgili Yargıtay Başkanlığı'na ilk tepki İzmir Barosu'ndan gelmiş, baro başkanı Özkan Yücel'in imzasını taşıyan ve kamuoyuna da duyurulan cevapta “Halkın zerre kadar güven duymadığı bir yargı sisteminin parçası olmamak için sizlerin de ‘kendinizi özgürleştirmenizi’ temenni ederiz”denilmişti.

Odatv.com

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Erdoğan'ın konuşmasının ardından dolar neden düştü? Bu besin kemik erimesini durduruyor! Özellikle 40 yaşından sonra... İlyas Salman, Ayşen Gruda'nın Cenaze Töreninde Tabutun Başından Ayrılmadı İzmir'deki depremin ardından AFAD'dan uyarı