Bulyonlar, özellikle içeriklerinde yüksek miktarda tuz ve çeşitli kimyasal katkı maddeleri bulundurdukları için uzun vadeli sağlık problemlerine yol açabilir. Diyetisyen Ferhan Coşkun, bulyonların içeriğinde yer alan sodyum oranının kalp damar hastalıklarına, hipertansiyona ve böbrek hastalıklarına zemin hazırladığını belirtiyor. Ayrıca, bu tür ürünlerin genellikle raf ömrünü uzatmak ve lezzetini korumak amacıyla kullanılan katkı maddelerinin de sağlık üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ifade ediyor. YÜKSEK TUZ VE SODYUM TÜKETİMİNİN RİSKLERİ: Diyetisyen Ferhan Coşkun, bulyonların içerdiği yüksek sodyum oranının, özellikle tansiyon problemi yaşayan kişiler için büyük bir tehdit oluşturduğunu söylüyor. Dünya Sağlık Örgütü, günlük tuz tüketiminin 5 gramın altında olması gerektiğini önerirken, bulyonlar bir yemek için bile bu miktarı aşabilmektedir. Fazla tuz tüketimi, kalp damar hastalıklarının yanı sıra böbrek fonksiyonlarının bozulmasına da yol açabilir. Hipertansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıklara sahip bireylerin ise bulyonlardan uzak durması gerektiği vurgulanıyor. BULYONLARIN DİĞER KATKI MADDELERİ VE ALERJİK REAKSİYONLAR: Bulyonlar, lezzet stabilitesini korumak ve raf ömrünü uzatmak için genellikle yapay tatlandırıcılar, renklendiriciler ve koruyucular içerir. Bu katkı maddeleri, özellikle uzun süreli tüketimlerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Başka bir sağlık riski ise, bu katkı maddelerinin vücutta birikerek, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açmasıdır. Uzmanlar, bu tür katkı maddelerinin kanser, karaciğer hastalıkları ve sindirim sistemi rahatsızlıkları gibi çeşitli uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor. (posta.com.tr)Vitamin ve takviye satın alın