Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Hocam” dediği ayrıca Kurtuluş Savaşı için “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen Kadir Mısıroğlu’na “Geçmiş Olsun” ziyaretinde bulundu.
KEŞKE YUNAN GALİP GELSEYDİ DİYEN...
Cumhuriyet aleyhine söylemleriyle bilinen Kadir Mısıroğlu, 28 Mayıs'ta 'Cumartesi Sohbetleri' adlı programında yaptığı konuşmada Kurtuluş Savaşı ile ilgili konuşmuş ve
'Bizim gavurumuz elin gavurundan daha şiddetli' diyen Mısıroğlu konuşmasında
"Beni tefe koyarlar ama keşke Yunan galip gelseydi. Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi. Ne hocalar asılırdı. Hiç biri olmazdı" ifadelerini kullanmıştı.
MEHMET YILMAZ’DAN TEPKİ
T24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanı’nın bu tavrını manidar bir mesaj olarak niteledi ve ‘önce cüppeyi çıkar, makam Mercedes’inden in, ballı maaşı bir kenara bırak, öyle git.’ Dedi. İşte Yılmaz bugünkü köşesinde kamuoyuna duyurduğu o tepki;
‘ZİYARET ETTİĞİ KİŞİ BAKIN KİMMİŞ’
“Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ruhsal bazı problemleri olduğunu tahmin ettiğim Kadir Mısırlıoğlu’na geçiş olsun ziyaretinde bulundu. Mısırlıoğlu, “Keşke Yunan galip gelseydi. Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı” sözleriyle maruf. Bununla birlikte, 10 Kasım günü saat 9.05’te saygı duruşunda bulunmak yerine 'kenefte oturmanın daha uygun olduğunu' da öneriyor”.
‘İNSANLIĞI MISIROĞLU’YLA MI HATIRLADI’
“Diyanet İşleri Başkanı’nı tanımam. Adının önünde 'Prof. Dr.' unvanı var. Dinler tarihi uzmanı.
Diyanet İşleri bu ziyaretin 10 Kasım günü değil, 9 Kasım günü saat 14.30 civarında 'insani amaçlarla' gerçekleştiğini bildiriyor. 9’u, 10’u veya 11’i... Söz konusu kişi Mısırlıoğlu değil de mesela İslamcı olmayan bir yazar olsaydı, Diyanet İşleri Başkanı insanlığını hatırlayacak mıydı?”
‘BU BİR TESADÜF DEĞİL’
“ Mısırlıoğlu gibi Atatürk düşmanlığı nedeniyle halkın bir bölümünün nefret objesi haline gelmiş bir şahsın Diyanet İşleri Başkanı tarafından ziyareti tesadüf değildir, bu bir de 10 Kasım arifesinde yapıldıysa! Eğer 'tesadüf' diyorsa o unvanına da, giydiği cüppeye de, oturduğu makama da yazıklar olsun. Bunun ne anlama geldiğini düşünmesine engel olacak bir çapsızlıkla muzdarip ise o makamda ne işi var?”
‘CÜBBEYİ ÇIKAR, MERCEDES’TEN İN, BALLI MAAŞI BIRAK, ÖYLE GİT’
“Hayır, bu bir tesadüf olamaz. Bilinçli bir tercihtir. Bilinçli olarak bir mesaj verme çabasıdır.
Memleketimizin siyasal İslamcılarının Atatürk ve Cumhuriyet ile, Cumhuriyet devrimleri ile çözemedikleri bir sorunları var. Belli ki Diyanet İşleri Başkanı da bunlardan biri. Hem Cumhuriyet’in kurumlarının birinin başında oturup, imkanlarından yararlanıp, maaşı cebe indirmeyi içine sindiriyor, hem de Cumhuriyet’e ve kurucularına düşmanlık etmekte beis görmüyor. Ali Bey’e önerim şudur: Kimi istersen onu ziyarete git, Cumhuriyet de, Atatürk de senin düşmanlığından zarar görmez. Ama önce şu cüppeyi çıkar, makam Mercedes’inden in, ballı maaşı bir kenara bırak, öyle git”.
Kaynak: T24