Home
17 Aralık 2019 ( 16 izlenme )
Reklamlar

Kılıçdaroğlu: Ethem Sancak bana ‘gazetelerim emrinizdedir’ dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT TV’de gündemi değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu, kendisi hakkında açıklamalarda bulunan Ethem Sancak ile ilgili şunları söyledi:

* Ethem Sancak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra “benim gazetelerim emrinizdedir” dedi. Ben de “estağfurullah gazeteler medya özgürdür” dedim.

* Hafızamda, ezberimde iz bırakan birisi değil. İz bırakması, onun kulvar değiştirip, medya patronluğu yapması, ona böyle imkanların sağlanması, Erdoğan’ı ailesinden çok daha fazla sevmesi, bende büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından satır başları şu şekilde:

* Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz savcılığın daveti üzerine avukatı ile ifade vermeye çıkıyor. Mahkeme tutukluyor. Tutuklanması yanlış. Kaçma gibi bir durumu yok. Biz beraat edeceğine inanıyoruz. Bir sürü iftira var hakkında. Dosyada gizlilik kararı var. Avukat ve milletvekili arkadaşlarımız ilgileniyor. Olayı yakından izliyoruz.


* Ülkede demokrasi, hukuk yok. Bir kişinin iradesi ile her şey uygulanıyor. Belediye başkanımız tutuklandı diye biz geri adım atacağız diye bir şey yok. Biz bu ülkeye gerçek anlamda demokrasi gelinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun bedeli olabilir. Belediye başkanımız, PM üyemiz, milletvekilimiz hapse atılabilir. Bütün bunların hepsini yaşadık biz zaten.

* Biz FETÖ’nün iktidar olduğu dönemde de AK Parti ile birlikte iktidar olduğu dönemde de bizim belediye başkanlarımıza baskınlar düzenleniyordu. Belediye başkanlarımız tutuklandı, görevden alındı. Ne oldu? Hepsi beraat etti.

* Benzer şeyler bugün de yaşanıyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’nün bittiği söyleniyor ama aynı tutuklamalar, aynı gözdağları devam ediyor. Bunlar bizi yıldırmaz, yıldıramaz.

* Biz diğer partilere benzemiyoruz. Tarihimiz, köklerimiz, hayatın her alanında demokrasiyi savunuyoruz. Bu ülkenin huzuru için. Bizim bir sorumluluğumuz var. Demokrasiyi savunan diğer siyasal partilerin de sorumluluğu var.

* Millet İttifakını bu gerekçeyle oluşturduk. Beraber olacağız, demokrasiyi geliştireceğiz, darbe hukukundan anayasaları arındıracağız. Demokrasisi gelişmiş ülkelerde hangi kurallar varsa aynı kuralların bizim ülkemizde de olmasını istiyorum.

ETHEM SANCAK’A YANIT


* Hafızamda, ezberimde iz bırakan birisi değil. İz bırakması, onun kulvar değiştirip, medya patronluğu yapması, ona böyle imkanların sağlanması, Erdoğan’ı ailesinden çok daha fazla sevmesi, bende büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Bir insan başka bir insana saygı duyabilir ama hiç kimse kendi ailesini feda ederek saygı duymaz o farklı bir şeydir. Çok şükür öyle bir anlayışım yok. Benim ailem ayrı bir yerdedir. Bizde böyle bir kültür, böyle bir gelenek yok. Parayı hayatının en önemli unsuru görenler de böyle şeyler olabiliyor.

* Benim eleştirim şu. Tank Palet fabrikası sıradan bir fabrika değil, Avrupa’nın en büyük tank palet fabrikası. Değerinin 20 milyar dolar olduğu söyleniyor. Büyük bir fabrika ve entegre tesis.

* Ordunun elinde, ordunun fabrikası ordunun namusudur. Ordu oranın gelişmesi için elinden ne geliyorsa yapmaya çalışır. Bu fabrika 3 kez verimlilik ödülü alıyor. Bu kadar başarılı bir fabrika.

* Bu firmanın BMC firmasına nasıl verildiğini sordum. Özelleştirildi dedim. “Ey Kılıçdaroğlu özelleştirilmedi” dedi. Sonra resmi gazetedeki yazıyı gösterdim “özelleştirildi” diye. Sesini kesti. Biz bunu devrettik dedi, kiraladık dedi. O kadar garip şeyler var ki. Mümkün olsa bu fabrika, fabrika değildi diyecek.

* Bir insana yalan söylemek yakışır mı? Ben mi yalan söylüyorum, sen mi yalan söylüyorsun. Ben mi doğruyu söylüyorum, sen mi söylüyorsun. Söylediğim her cümle doğrudur. Onun söylediklerinin tamamı yalandır.

* Tank palet fabrikası birilerine peşkeş çekilecek de benim susmamı mı bekliyor. Bu vatana ihanettir, nokta. Bunu her yerde söylüyorum. Başka bir ülkenin askeri fabrikası başka bir orduya, ister bedava verin ister kiralayın nasıl yaparsanız yapın, yaparsanız kendi ülkenize ve ordunuza ihanet etmiş olursunuz. Bu fabrikanın bedava Katar ordusuna peşkeş çekilmesine izin veren herkes sorumludur. Onların hiçbirisine ben vatansever demem.

* Kendi fabrikasını peşkeş çekilecek beyefendilerin gıkı bile çıkmayacak. Nasıl bir devlettir nasıl bir ordudur bu. Kimsenin sesi çıkmıyor. Bedava veriyorsunuz. Kiraladık diyor, Ethem Sancak diyor ki hayır biz kira ödemedik, diyor.

* Habertürk yayınında şunu söylüyor Ethem Sancak, devlet bana ben burayı sana bırakıyorum, ben çekip gidiyorum bana kira ver demiyor. Dese, kira koyacak.

* Ben bunun içindeyim, orduyla beraber yapacaksın, diyor. Beraber yapacağım şeye niye kira vereyim. Benim taahhüdüm şu diyor. Katar ordusuyla birlikte taahhüdü şu, ‘Ben senin işçilerinin parasını vereceğim, milli motoru burada yapacağım, ben gittiğimde motor senin olacak.’

* Çok yoksul olduğu için Erdoğan ondan kira talebinde bulunmamış. Bu fabrikayı bedava veriyorlar. Kira almadan 25 yıllığına veriyorlar. Alım garantisi veriyorlar. Ne getirirse üzerine 12.5 kar koyacaklar. Buradaki bütün sırları obüsün yapılmasıyla ilgili Katar’a teslimi de yapılan protokolde sözkonusu.

* Özelleştirme kanunu diyor ki, askeri fabrikalar özelleştirilemez. Ama siz veriyorsunuz. Kanuna aykırı. Kararnameyi gizli çıkarıyor. Kılıçdaroğlu görmesin diye, ama ben gördüm. Israr ettim beni mahkemeye verdi. Protokolleri de isteyeceğim onlar da gizli ama mahkemede isteyeceğim.

* Kim vatanseverdir, kim gayri millidir onu da göreceğiz. Kim bu ülkenin en büyük tank palet fabrikasını peşkeş çekiyor bunun bütün ayrıntılarını göreceğiz. Ben bunun arkasını bırakmayacağım.

ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ

* Bir üniversite üzerinden siyasi hesap yapmak, öç almak doğru değildir.

* Siyasi rakibinizden öç almak için bir üniversiteyi tasfiye ediyorsunuz. Diğer taraftan Ziraat Bankası ile simitçiyi kurtarıyorsun. Vicdanı, ahlakı olan herkese sesleniyorum bunların yaptığı adalet mi?

* Ahmet Davutoğlu’ndan, Ömer Çelik’ten intikam almak için bunu yapıyorsun. Dolandırdılar diyorsun o zaman git dava aç.

“ERDOĞAN İÇİN ARKADAŞ DİYE BİR ŞEY YOKTUR”

* Erdoğan için vefa, arkadaş diye bir şey yoktur. Onun için tek şey var koltuğumu nasıl korurum.

* Demokrasiyi savunmak her siyasetçinin ortak görevi olmalı. Erdoğan ve Bahçeli de savunmalı. 21. yüzyılda insanlar düşüncelerini açıkladı diye tutuklanıyorsa buna karşı çıkmak lazım. AK Parti de düzgün insanlar var. Onlar da Türkiye’nin ne kadar kötüye gittiğini görüyorlar.

* Sarayda şantajla yola çıkan bir anlayış var.

* Ben Ak Parti grubunu sadece el kaldırıp indirdikleri için sorumlu tuttum. Onun dışında ana sorumlu ülkeyi yöneten saraydır. Sarayın bir numaralı sorumlusu da kibir abide olan Erdoğan’dır

* Erdoğan 21. yüzyılın Türkiye’deki firavunudur. Her şeyi ben bilirim, ben yaparım diyor. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını da ben yerim diyor, kimse bana hesap soramaz diyor. Ben sana hesap soracağım.

* Millet İttifakı’nı Meral hanım, Temel bey ve Demokrat Parti Genel Başkanı ile bir araya gelerek oluşturduk. Türkiye’nin geleceği için önemli bir adımdı. Ön protokol yapıldı.

“BAKANLAR RÜŞVET ALSA BİLE BİR ŞEY YAPILMIYOR”

* Demokrasimiz büyük yara aldı. Son 10 yılda kan kaybı yaşadık. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 20 Temmuz’da sivil darbe yapıldı.

* Sivil darbe sonrası çıkan KHK’lar… Binlerce kişinin görevlerinden atılması, farklı düşünenlerin görevlerinden atılması, gazetelere el konulması, gazetecileri hapislere atılması… Ergenekon operasyonlarının bir benzeri 20 Temmuz’dan sonra da gerçekleşti.

* Tek adam rejimi Türkiye’ye çok pahalıya mal oldu. Tek adam rejimi Türkiye ekonomisini uçuruma sürükledi.

* Bakanlar rüşvet alsa bile bir şey yapılmıyor.

* Güçler ayrılığı olsun, Cumhurbaşkanı tarafsız olacak. 20 Temmuz’dan sonra getirilen uygulamaların kaldırılması. İnsanlar düşüncelerinden ötürü hapse atılmasın. Erdoğan bunları istemez, ben sarayımda oturuyorum, rahatım yerimde diyor.

ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI

* Erdoğan, AKP ile MHP arasında fark yok diye düşünüyor.

* Erken seçime bir kişi karar verecek, Erdoğan. MHP ve Ak Parti çoğunluğu var. Erdoğan erken seçime gidelim derse MHP kabul eder. Biz bugünden çalışıyoruz.

* Erdoğan ister girsin ister girmesin ilk yapılan seçim beyefendi gidecek. Millet artık yeter diyor. 21. YY Türkiyesi’nde 10 binlerce çöplerden geçiniyor, milyonlarca insan faturalarını ödeyemiyor. Bunlarda vicdan var mı? Olsa zaten böyle olmaz.

“SARAY VE ÇEVRESİ FAZLA KİRLİLİĞE BULAŞMIŞ”

* Kişi başına gelir 10 bin dolar diyorlar. Ethem Sancak’ınki doğru… Nerede bu para? Dışarıya uçaklarla yandaş, havuz medyası, çete dediklerimiz para götürüyor. Burada kalanlar kim?

* Saray ve çevresi fazla kirliliğe bulaşmış durumdalar. Bunlar şehitler için toplanan paraları bile hiç ettiler. Beni üzen bunu İslamiyeti istismar ederek bunları yapmaları. Bunları hangi Müslüman yapar?

* Ethem Sancak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra “benim gazetelerim emrinizdedir” dedi. Ben de “estağfurullah gazeteler, medya özgürdür” dedim.

“ORTADOĞU’YU BARIŞ HAVZASINA ÇEVİRECEĞİZ”

* Bu milletin takdiri ile Millet İttifakı iktidar olacaktır. 5 yıl içinde hem dış politikayı barış eksenli büyüteceğiz, Ortadoğu’yu barış havzasına çevireceğiz.

* Türkiye bölgenin en güçlü aktörü olacak. AB’ye de meydan okuyacağız. Tam üyeliği kabul et diyeceğiz.

* Tek beklentim var; Türkiye Cumhuriyeti ve milletim huzura kavuşsun. 7 sene önce saman ithal edeceğiz desem kimse inanmazdı.

CUMHURBAŞKANI ADAYI

* Millet İttifakına vurgu yaptım. Onlardan bağımsız düşünce ifade etmem doğru olmaz. Oturulup konuşulur.

DEMİRTAŞ AÇIKLAMASI

* Ortada adalet kalmadı ki adaletten, haktan, hukuktan, vicdandan bahsedeceksiniz. Selahattin Demirtaş gitti iyi hal kağıdı aldı, YSK’daki hakimler seçimlere girebilir dedi. Hapisteyken seçime girdi. Biz de demokrasi var diyoruz. Dünya buna inanmıyor.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Futbolcu Alpaslan Öztürk ile evli olan Ebru Şancı Öztürk, katıldığı canlı yayında eşini para karşılığı kadınlarla yemeğe gönderebileceğini söyledi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronayla bağlantılı yeni hastalığa karşı uyardı! Dilek Ertek'in şüpheli o-l-ümünde sır perdesi aralanıyor! Gemideki Türk personel konuştu: '"Balkondan düşmesi imkansız.. Ayasofya Camii'nin ismi değişecek mi?