Home
04 Nisan 2019 ( 21 izlenme )
Reklamlar

İmamoğlu’nun enerjisi Erdoğan’a da iyi gelecek

Erdoğan heyecanını kaybetti; siyasi hayatını rutinleştirdi; halktan koptu. Kuşkusuz… Bu ruh halini uzatabilirim ama gerek yok. Düşündüğüm şu: İmamoğlu ile Erdoğan çalışkan bir ikili olabilir…


Kiminin, sanki ülke umurunda değil.

İşte Melih Gökçek

Kavgadan, polemikten, demagojiden besleniyor.

Geçen gece…

Sosyal medyada yazdıklarını okudukça, “zaman, bir politikacıyı hiç mi olgunlaştırmaz” diye düşündüm!

Ankara ve İstanbul sandıklarında “şaibe” arıyor. Geçmişini unutmuşa benziyor:

Küresel medyanın kışkırtmasıyla Refah Partisi'nin “sistem karşıtı” görüldüğü 25 yıl önce Gökçek…

27 Mart 1994 yerel seçiminde kaç oy farkla Ankara'yı kazandı: Sadece 6 bin 390oy farkıyla!

28 Şubat'ın ağır bastığı 20 yıl önce…

18 Nisan 1999 yerel seçiminde kaç oy farkla Ankara'yı kazandı: 29 bin 432 oy farkıyla!

Peki, bir önceki son yerel seçim…

30 Mart 2014 yerel seçiminde kaç oy farkla Ankara'yı kazandı: 31 bin 732 oy farkıyla!

Lakin… Milyonlarca oyun kullanıldığı Ankara seçimlerinde bu minik farklar hiç yaşanmamış gibi Gökçek…

Mansur Yavaş Ankara'da, Mehmet Özhaseki'ye 123 bin 822 oy farkı atınca; ortalığı yakmaya çalışıyor!

Ekrem İmamoğlu İstanbul'da, Binali Yıldırım'a 28 bin 27 oy farkı yapınca; ortalığı yakmaya çalışıyor!

Siyaset yangınına benzin bidonları taşımanın bu güzelim ülkeye ne faydası var?

Gökçek'in özel sohbetlerindeki tatlı dili neden siyasette sivriliyor, anlamak zor?

George W. Bush, 2000 yılı ABD Başkanlığı seçimini sadece 537 oyla kazandı!

Cumhuriyetçiler haksız IrakAfganistan savaşlarında bile kongrede muhalif demokratlarla el birliğiyle çalıştı.

Biz, farklı görüşleri fikirleri, ülkenin zihinsel düşünsel zenginliğinedönüştürmeyi bir türlü öğrenemedik.

Bayağı kaba kötücül ağız dalaşından kurtulamıyoruz; insanlar bıktı yoruldu oysa.

Dilinde davranışlarında yumuşacık Ekrem İmamoğlu'nun gönüllere tahtkurmasını görmüyorlar mı?

“İKİ LAZ UŞAĞU”

Siyaset, bulaşıcı ölümcül bir hastalığa dönüştü. “Şu görüşümü yazacağım” der demez bizim çevre, “aman sakın” diyor!

Bunu kabul etmem zor!

Gandi, Hindistan'a döndüğünde ilk konuşmasını 1916 yılında Benaris'teki üniversitede yaptı: “Bir konuşma yapmak istemiyorum ve eğer bu akşamçekinmeden konuştuğumu görecek olursanız, lütfen sadece sesli düşünen bir adamın fikirlerini işittiğinizi göz önüne alınız…”

Siz de öyle okuyun:

Eğer mevzubahis olan İstanbul'a aşkla hizmet yapmak ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbullunun cebinden çıkacak parayı azaltmak ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'da üreticiden tüketiciye gıda zinciri kurmak ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'un ulaşım sorununu çözmek ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'u yeşil kent yapmak ise…

Eğer mevzubahis olan ormanlarınasu havzalarına hayat vermek ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'da ekonomik girişimcilik desteklenecek ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'un işsizine istihdam ofisleriyle iş bulmak ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'un fakir fukarasına yardım etmek ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'un öğrencilerine maddi katkıda bulunmak ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'da belediye doğumevleri– kadın sağlığı merkezleri kreşler ve mahalle evleri açmak ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'u dünyaya tanıtmak ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'u dünyanın sayılı kültür merkezlerinden biri yapmak ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'a milyonlarca turist getirmek ise…

Eğer mevzubahis olan İstanbul'a yakışacak görkemde Fatih Sultan Mehmet heykeli dikmek ise…

Söyler misiniz:

“İki Laz uşağu”…

Erdoğan ile İmamoğlu “iş yapan” ikili niye olmasın?

BUTEFLİKA ÖRNEĞİ

İmamoğlu'nun enerjisinin Erdoğan'a da iyi geleceğini düşünüyorum!

Bu köşede 4 Haziran 2015 tarihinde AKP ve Erdoğan'daki “metal yorgunluğa” ilk ben dikkat çektim. Erdoğan daha sonra “metal yorgunluğu”nu sebep göstererek kimi belediye başkanlarını görevden alsa da asıl yorgunun kendisi olduğu gözlerden kaçmıyor.

Erdoğan heyecanını kaybetti; siyasi hayatını rutinleştirdi; halktan koptu. Kuşkusuz… Bu ruh halini uzatabilirim ama gerek yok.

Düşündüğüm şu:

İmamoğlu ile Erdoğan çalışkan bir ikili olabilir…

Gerçekçi olun: Yorgunbıkkın olduğu her halinden belli Binali Yıldırım, İstanbul'a hiçbir heyecan getiremezdi.

Evet, eğer mevzubahis olan sadece hizmet ise bu seçim sonuçları ülkenin faydasına olmuştur.

Erdoğan gibi AKP de üzerinden uyuşukluğu atacaktır. Keza: Politik rekabet de iyidir; ülke menfaatinedir.

Bakın…

Abdülaziz Buteflika yıllar önce ülkesinde kahramandı; Cezayir'in sömürge olmaktan kurtuluşunun efsanevi isimlerinden biriydi. Fakat bugünlerde… 56 yıldır aktif siyasetin içinde olup, koltuktan bir türlü kalkmak istememesinin ona nasıl kötü bir son hazırladığını görüyoruz!

Derim ki:

O çok zor dönemde/1994 seçiminde Erdoğan mazbatayı dört gün içinde aldı.

Bugün de işi uzatmayın; İmamoğlu ve Mansur Yavaş'a mazbatalarını verin.
Sağduyu aklın kapısıdır…

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Karsu Dönmez, Depremzedeler için 835 Bin TL Bağış Topladı İstanbul'da eczanelerden ücretsiz maske dağıtımının detayları Athena Gökhan'dan 'Ekrem İmamoğlu' mesajı Bilim Kurulu üyesi Prof. Hasöksüz, risk haritasında kırmızıya dönmesi beklenen illeri açıkladı