Hüsnü Mahalli 'Sevda Noyan'ı yazdı

Korkusuz Gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli katıldığı programda tehditler savuran ve ölüm listesi olduğunu açıklayan Sevda Noyan'ı yazdı. 

Mahalli, "Kader Derneği’nin kurucu üyeleri arasında yer aldığını söyleyen Noyan 28 Şubat sürecinde Müslümanlar’a karşı düzenlenen gösterilere de katılmış!" ifadelerini kullandı. 

Hüsnü Mahalli'nin yazısı şöyle oldu:

Yandaş kanal Ülke TV’de Esra Elönü’nün sunduğu “Arafta Sorular” programında konuşan ve “Aktivist yazar” olduğu söylenen Sevda Noyan “Ya bak 15 Temmuz kursağımızda kaldı.

Yani yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Yani yanlış anlaşılmasın doğru anlaşılsın bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür. Onu söyleyeyim. Biz çok donanımlıyız bu konuda maddi ve manevi olarak. Biz liderimizin yanındayız. Asla yedirmeyiz. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim hala sitede var 35. Benim listem hazır açıkçası” demiş.

Elönü de onu destekler mahiyette ifadeler kullanmış.

Programın bu bölümü sosyal medyaya yansıyınca büyük tepkiyle karşılaştı.

Muhalefet, muhalifler ve muhalif geçinenler konuşmayı çok sever.

Tepkilerden “ödü kopan” Ülke TV yönetimi Noyan’ın söylemlerini “maksadını aşan açıklamalar”  olarak nitelendirmiş ve kamuoyundan “özür dilemiş”.

Peki “maksat” neydi?

Kendi açıklamalarına göre CHP’li olduğunu söyleyen Noyan meğer gençlik yıllarında solcuymuş!

Kader Derneği’nin kurucu üyeleri arasında yer aldığını söyleyen Noyan 28 Şubat sürecinde Müslümanlar’a karşı düzenlenen gösterilere de katılmış!

İzmir Ege TV’de makyöz olarak işe başlayan Noyan aynı televizyonda sonra da Bursa Olay TV’de yöneticiliğe kadar yükselmiş.

Şimdi biraz da Fatih Altaylı’nın yazdıklarına bakalım.

“Sevda; Engin Noyan adında eski marjinal bir şarkıcının eşi. Engin Noyan 1990’ların sonunda birdenbire Fetullah Gülen etkisine girmiş, bir marjinallikten, bir başka marjinalliğe savrulmuş yıllarca FETÖ kanalı Samanyolu TV’de program yapmış, Fetullah Gülen’e övgüler düzmüş bir adam. Şimdilerde neci bilmiyorum ama FETÖ’cü darbe başarılı olmuş olsaydı şimdi TRT’de program yapıyor olacaktı.

Sevda Noyan bu beyin 2. eşi. Engin Noyan geçmişte Eser Noyan ile evliydi ve sahneye Noyan and Noyan adıyla çıkarlardı. 2000’lerin başında Eser Noyan, Engin Noyan’ın bir metresi olduğu iddiasıyla ortalığı birbirine kattı.

Engin Noyan haliyle bu iddiaları yalanladı. Eser Noyan ise kocasının bir televizyon kanalında çalışan bir makyözle birlikte olduğunu iddia etti.

Makyözün adı Sevda Reggio idi. Eski kocasının soyadını kullanmaya devam ediyordu. O da İzmir sosyetesinin gülüyken, boşanmış ve kendini dine adamıştı. Engin Bey daha sonra Eser Noyan’dan boşandı ve ilişkisinin olmadığını iddia ettiği Sevda Reggio ile evlendi.

İşte liste hazırlayıp katliama hazırlanan kadın o kadın.

Eski Reggio, şimdi Noyan.

Sevda Reggio ya da Noyan’ın “maksadını” aşıp aşmadığını bilmiyoruz ama eşi Engin Noyan’ın ne tür maksadının olduğu ortada?

Özellikle medya ve siyasette bir çokları gibi Noyanlar şimdi “gerçek maksatlarına uygun olarak” artık Erdoğan’cı.

Maksatlarını henüz aşıp aşmadıklarını bilmiyoruz.

Söylemden eyleme geçip geçmediklerini ise hiç bilmiyoruz.

Çevremizde Noyanlar gibi tiplerin neleri düşündüğünü, kaçının sokaklarda palalarla dolaştığını, silahlarıyla poz verdiklerini ya da CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu linç etmeye kalkıştığını bilmiyoruz ama durumun ne denli vahim olduğu ortada.

Vahameti bilmek işe yarıyor mu?

Hiç sanmam.

Özellikle son on yılda.

Peki son 48 saatte olduğu gibi acayip tepki göstermek işe yarıyor mu?

Hiç sanmam.

Huylu huyundan vazgeçmez hastalıklı karakter hiç değişmez.

Çünkü iktidar onların arkasında.

Buyurun bir örnek.

İstanbul’da girdiği ölüm orucuna 323. günde ara veren ve bir gün sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Grup Yorum elemanı İbrahim Gökçek’in cenazesi polis tarafından Kayseri’ye götürülmüştü.

Sokağa dökülen (döktürülen) bir grup, ‘Kahrolsun PKK’ sloganları atarak yol kesmiş ve “gömülse bile çıkarır cesedini yakarız” diye bağırmış.

Yaklaşık 2 saat sokakta bekleyen (bekletilen) grubun içinde yer alan MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’un kalabalığa “Valinin selamı var” demesi üzerine kalabalık dağılmış.

Maksadını aşan bir eylem!

Ben bu filmi Ortadoğu ülkelerinde çok gördüm.

Bu ülkelerde neyin nasıl geliştiğini bire bir yaşadım.

Şimdi bu ülkelerin durumu ortada.

Buyurun size ilginç ama trajikomik başka bir örnek:

Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü, Kazdağları’nda altın madeni projesine karşı 288 gündür nöbet tutan çevrecilere toplamda 57 bin 240 lira idari para cezası kesmiş. Meğer çevreciler “toplum düzenini, genel ahlakı, genel sağlığı, çevreyi ve ekonomik düzeni bozmuşlar”

Yani “maksatlarını aşmışlar”!