Hazine ne hale getirildi? İşte Berat Albayrak'ı yönlendiren gölge bakan...

Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile ekonomiye rota çizmeye çalışan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, bakanlığı yönetmesiyle ilgili yeni iddialar ortaya atıldı.

Ankara kulislerinde konuşulanlara göre; Bakan Albayrak’ın, Bakan Yardımcılarına bile güvenmediği, Bakanlığı danışmanları eliyle yönettiği ve daha önce adı "Gölge TÜİK Başkanı" olarak basına yansıyan Ertuğrul Altın'ın, Hazine ve Maliye koridorlarında "Gölge Bakan" olarak anıldığı ileri sürüldü. 

Oda TV'de yer alan habere göre; kulislerde ayrıca İstanbul'da ikamet eden ve sadece iki gün Ankara'da bulunan Albayrak’ın, imzalar için dosyaları Ankara'dan uçakla getirdiği konuşuluyor.

YEP SLAYTTAN İBARET KALDI

Ekonominin geçen yılın son çeyreğinden itibaren resmen krize girmesiyle Bakan Albayrak'ın bir yıllık karnesi tam anlamıyla hayal kırıklıklarıyla dolu.

Son olarak sanayi odalarından gelen açıklamalarda da görüldüğü üzere açıklanan paketlerin hiçbiri işe yaramadı. Buna göre Yeni Ekonomi Programı (YEP) slayt gösterisinin ötesine geçemedi.

Albayrak'ın "ekonomiyi krize sokan bakan" olarak anılmasının yanında Maliye ve Hazine Bakanlığı gibi devlet ciddiyetini temsil eden kurumunun da tüm ciddiyetini ve güvenirliliğini de sarstığı ileri sürüldü.

Albayrak’ın Bakanlığı döneminde Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda yapılan uygulamalara ilişkin sızan bilgiler ise şaşırtıcı derecede.

DANIŞMANLARA ÖZEL MAKAM KATI

Buna göre, YEP ile devlette harcamaların kısılacağı, ciddi tasarrufların yapılacağı sözü verildi. Ancak Bakan Albayrak'ın icraatları ters yönde oldu. Harcamalar kısılmayıp sadece harcamaları ertelenerek, tasarruf olarak gösterildi.

Albayrak kamuda makam otomobili sayısını ve lüks otomobil edinilmesine kısıtlama getirileceğini tüm TV kanallarda ilan etti. Ancak, ekonomi kulislerinden sızan bilgilere göre, Bakanlık makamına bağlı lüks araç sayısı ve araçların tahsis edildiği danışman sayısı hızla artış gösterdi.

Danışmanlar için daha Bakanlığın ilk haftasında Hazine yerleşkesinde bir katı yenilemek için ihaleye çıkıldığı, bir katın sıfırdan yenilenerek, danışmanlara özel lüks makam katı hazırlatıldığı ileri sürüldü.

İddialara göre Bakan Albayrak'ın danışman sayısı ve ne kadar ücret ödendiği ise bilinmiyor. Hatırlanacağı üzere danışmanlara ödenen yüksek ücretler konusu daha önce TBMM gündemine gelmiş ve muhalefet tepki göstermişti.

ANKARAİSTANBUL İMZA HATTI

Ankara kulislerinde konuşulanlara göre, Bakan Albayrak haftada sadece iki gün Ankara’da kaldığı için evraklar İstanbul’a uçakla taşınıyor. İmzalar alındıktan sonra Ankara’ya gönderiliyor. Bunun için kamu araçları havalimanı ile Bakanlık arasında mekik dokuyor.

GÖLGE BAKAN ALTIN!

Daha önce adı "Gölge TÜİK Başkanı" olarak basına yansıyan Ertuğrul Altın, Hazine ve Maliye koridorlarında "Gölge Bakan" olarak alınır durumda.

Kulislere yansıyan iddialara göre, Bakanlık bünyesinde alım satım için yapılan bütün ihaleler danışman Ertuğrul Altın'ın elinden geçiyor ve ihaleler yönlendirilmeye çalışılıyor.

Bakan'ın küçük tutarlı ihalelere bile özel bir ilgisi göstermesi bürokratlar nezdinde dikkat çekiyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yönetimi konusunda bugüne kadar gelmiş geçmiş en tecrübesiz isim olarak anılan Albayrak'ın, başta Ertuğrul Altın olmak üzere danışmanları ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın tarafından yönlendirildiği belirtiliyor.

Bakan Albayrak'ın finans konusunda açıkladığı ve ortaya koyduğu bütün projelerin Hüseyin Aydın tarafından hazırlandığı kaydediliyor.

İlaveten Bakan Albayrak'ın açıkladığı projelerden birçoğunun ise bir daha açılmamak üzere tozlu raflara kaldırıldığı yine konuşulan iddialar arasında.

Bakan Albayrak'ın bugüne kadarki en büyük başarısının eski adı Orta Vadeli Program olan OVP'yi YEP'e, Finansal İstikrar Komitesi (FİK)'i de FİKKO’ya (Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi) çevirmiş olması.

BÜROKRATLARA GÜVENMİYOR!

Bürokratlara güvenmediği için etrafını danışman ordusuyla çevirdiği öne sürülen Bakan Albayrak'ın, bütün işlerini danışmanlar vasıtasıyla yerine getirdiği, Bakanlığın çok teknik nitelikteki kanuni düzenlemelerini bile danışmanlarına yaptırdığı ancak her defasında hayal kırıldığına uğradığı belirtiliyor.

Bakan Albayrak döneminde, 17 yıllık AKP iktidarı süresince ilk kez ekonomiden sorumlu bakanların bir araya gelemediği, ekonominin emir komuta ile yönetildiği Ankara'yı yakından takip edenlerin gözünden kaçmadı. Nadiren diğer bakanlarla yapılan toplantılarda ise herhangi bir karar alınamadan bittiği kaydediliyor.

YARDIMCILARA YETKİ VERİLMEDİ

Profesyonel ve hızlı yönetim denilerek, en ufak bir işin bile aylarca sürüncemede kaldığı, tüm yetkilerin Bakan'da toplandığı, Albayrak'ın getirdiği bakan yardımcılarına bile güvenemediği için bakan yardımcılarının sorumluluklarının yazılı olarak belirlenmediği, bakan yardımcılarına tek bir yetki devrinin yapılmadığı bir yapı içinde Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın işletilmesi en çok eleştirilen konular arasında.

Buna göre yetki devri yapılmadığı için Bakanlık makamında imza bekleyen evraklar biriktikçe birikiyor, ücretsiz doğum izinleri bile doğum bitip ücretsiz izin dönemi bittikten sonra ancak imzalanabiliyor.

YURTDIŞI EĞİTİMLERE İZİN YOK

Bakanlık koridorlarında ise, bürokratların sevilmediği için yurtdışından burs bularak ücretsiz olarak master eğitimine gitmek isteyen personele izin verilmemesinin ciddi rahatsızlık yarattığı konuşuluyor. Bürokratlar, Albayrak'ın olduğu hiçbir toplantıya özellikle alınmıyor, Albayrak yalnızca kendi istediği zaman bürokratların toplantılara katılmasına izin veriyor.

Bakan’ın başkanlığında yapılan toplantılar, neredeyse sadece özel sektörden gelen yöneticilerin bulunduğu ve Albayrak'ın güvendiği danışman ordusundan ve özel sektör kökenli kurum başkanlarından oluşuyor.

İddialara göre, Hüseyin Aydın’a Turkcell’de Yönetim Kurulu Üyeliği verildi ve bu şekilde bankadan aldığı yüksek maaşın yanında 100 bin avro gelir sağlandı. Banka Yönetim Kurullarına da eski siyasetçilerin atanmasının önemli bir ayak olduğu belirtiliyor.

Ankara kulislerinde konuşulanlara göre, kamu bankaların kredi muslukları da sonuna kadar açılarak, kredi maliyetlerinin altında zararına krediler verilmesi gibi ciddi iddialar da dillendiriliyor.