Home
03 Nisan 2019 ( 39 izlenme )
Reklamlar

Gülse Birsel'in Yazısı Büyük İlgi Gördü

Vatandaşlarımı hararetle tebrik ederim!

Yıllardır bu kadar kutuplaştırmaya, bu kadar sivri siyasi kampanyaya, ayrıştırıcı dile, trollere, gazeteci kılıklı trollere, pislik içindeki sosyal medyaya, şuna buna rağmen...

İki favori adayın arasında gerçekten tarihi bir kıl payı fark olmasına rağmen...

Anadolu Ajansı’nın özellikle İstanbul açısından zurnanın zırt dediği dakikalarda, aniden uyuyormuş gibi yapmaya karar vermesine rağmen...

Şu gün ve saat itibariyle hâlâ en büyük şehrin belediye başkanının (Binali Bey mi Ekrem Bey mi, itirazlar değerlendirip YSK’nın son kararına bakılacak olduğu için) mazbatasının verilmemesine rağmen...

İki tarafın seçmeninin de büyük heyecan, endişe ve aynı zamanda umut yaşıyor olmasına rağmen...

Gidip oyunu efendi efendi veren, sonrasında sonuçlara, tartışmalara, belirsizliğe karşın, ne kutlama ne protesto için, ne mutluluk ne mutsuzluk gösterisi amacıyla, tek bir taşkınlık, tek bir çiğlik yapmayan şahane insanlara...

Tam da olması gerektiği gibi, medenice, barış ve zarafetten yana bir tavırla süreci sakinlikle takip eden, bu müthiş ülkenin güzel vatandaşlarına...

80 milyonun her bir ferdine teşekkürü borç bilirim! Bize de bu serinkanlılık, bu kardeşlik yakışır. Çünkü çok acayip bir memlekettir burası.

Şimdi provokatörler düşünsün...


GELECEK İÇİN BİR FORMÜL?
BELLİ ki yeni sistemle artık seçimlerde iki ittifak, veya ne diyelim, ABD gibi iki siyasi tarafın olacağı bir sürece girdik. Bu yazı yazılırken YSK’nın sonucuna göre İstanbul’u İmamoğlu kazandı, ama AK Parti’den itirazlar var ve YSK’nın itirazları sonuçlandırma şekline göre iki adaydan biri muhtemelen çok az farkla belediye başkanlığını alacak. Yani İstanbul’un yönetimi belki 24 bin, belki 300500, hatta belki Devlet Bahçeli’nin dediği gibi “bir oy farkla bile” bir belediyeye ait olacak. Şu anki kanun bu ve başımızın üstünde, pekâlâ. Ama bu sizce şahane mi? ABD seçimlerinde Florida’da tartışmalı 500 oyla son anda başkan belirlenmişti mesela. İdeal bir durum mudur? 

75 bin nüfuslu bir ilçe için değil, ama büyük metropollerin, hatta bir ülkenin kaderine binde 12 oy farkla karar verilmesi, kaybeden taraf için sarsıcı, temsil açısından sıkıntılı değil mi?

Bir formül bulunamaz mı? Mesela gelecekte yapılacak seçimlerde aradaki fark yüzde 0.5’in, ne bileyim 0.3’ün veya atıyorum, metropollerde 20 bin, 50 bin vs kişinin altındaysa (en azından belediye seçimlerinde) bir koalisyon, bir işbirliği oluşturulamaz mı?

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

İYİ Parti'de kritik gün: İstifa mı, devam mı? TV8 MasterChef Emre Büber hayatının teklifini aldı Erdal Aksünger de Haber Global canlı yayınını terk etti Erdoğan, canlı yayında Bakan Bekir Pakdemirli ve protokol üyelerine fırça attı