Erdoğan'ın hiç sevmediği şarkıcı... Türkiye'nin tanıdığı yılışık...

İsmail Türüt bir TV programına katıldı; “sahur vakti”

Malum Ramazan sohbetleri...

Bereket, ibadet, oruç, kardeşlik konuşulan program güya....

Türüt , “Biraz formatınızın dışında olacak ama” diyerek başladı konuşmaya... Biraz mı?

Ülkemizin ve tüm dünyanın içinde bulunduğu koronavirüs salgını üzerinden konuştu durdu; salgının CHP iktidarı döneminde olması halinde ülkedeki vatandaşların yarısının hayatını kaybedeceğini öne sürdü, “Ya isyan çıkardı, ya kaos çıkardı, bu millet ölürdü” dedi.

İlginç ki... Prof. Mustafa Karataş hiç  müdahale etmedi; hatta destekledi; “Benim programlarda ben siyaset yaptırmıyorum ama baştan da kendim 'İsmail Türüt dobra dobra konuşur' dedim. Seni de susturamayacağım şimdi madem gönlünden geldi. Millet hakikati görüyor, doğru birdir...”

Parantez açalım: Prof. Mustafa Karataş kimdir derseniz? Beş yıl öncesine gitmek gerekir:

Gene... Bir Ramazan programıydı. 25 yaşında olduğunu söyleyen genç bir kadın, zaman zaman eşinin kendisine uyguladığı şiddetten kaçmak için annesinin yanına sığındığını söyleyince Karataş'ın; "Annenin evine ne gidiyorsun? Annende de suç var. Ben olsam annenin yerinde 'Gelme git. Senin yerin kocanın yanı' derim. Sen annene güveniyorsun. Eşin şiddet uyguluyorsa onu annesi babası ikaz etsin. Kulağını çeksin. Kol kırılır yen içinde kalır. Bırakın boşanmayı. Annene babana da söyle sen gelince seni kovsunlar. Ufak şeyleri büyütürsen olmaz. Bazı şeylere katlanacağız, tahammül edeceğiz" demişliği vardı.

Bir de...

Kurucu başkanı olduğu İlim Hizmet Araştırma Derneği’nin İstanbul Fatih’te 25 yıllığına kiralayıp, sonra yıkıp imara aykırı biçimde 5 kat yerine 7 kat olarak yapıldığı bina meselesi var?

O kadar da soruluyor ama nedense hiç cevap vermiyor!

Şimdi...

Gelelim bugünkü portreye: İsmail Türüt!

Sahi kimdir?

REFAH PARTİLİ İSMAİL TÜRÜT

55 yaşında. 1965 yılında Rize’de doğdu; Merkez Ambarlık köyü! Ailenin ikinci çocuğuydu; bir kız olmak üzere dört kardeşler.

İlkokulu köyünde okudu.

Çevresi Rize ile sınırlıydı; şarkılartürküler söylerdi; fakat hayalleri büyüktü. Hedefi İstanbul'du.

O zamanlar... Refah Partiliydi!

Hatırlayınız... Şevki Yılmaz 1994 mahalli seçimlerinde Refah Partisi’nden Rize Belediye Başkanı oldu. Ancak sivri dili partinin kapanma sürecinin fitilini ateşledi. Soruşturmalar ardı ardına geldi.

İsmail Türüt’ün; Şevki Yılmaz’a yaptığı şarkının adı "İslam’ın Mareşali" idi; neler demedi ki?

 

"İbreti alem için gidin Rize’ye bakın; Şevki Yılmaz hocama nazar boncuğu takın; Bu medya kahpe her şeyi abartıyor; hocamın icraatları göğsümüzü kabartıyor; 30 tane dosyaya bilmem ki ne yazdılar; mücahit Şevki Yılmaz; İslam’ın mareşali..."

 

Şevki Yılmaz milletvekili seçildiğinde Rize’den Ankara’ya bu şarkıyla uğurlandı!

Sonrasında... Şevki Yılmaz yurt dışına kaçtı filan vs. Türkücü Türüt hakkında ise kaçak Şevki Yılmaz’ı övdüğü için TCK 312’den ceza davası açıldı! Kanunun suç saydığı fiili açıkça övmüştü!

 

Mahkemede gövde gösterisi yaptı; Hummer cip ve 20 bodyguardla geldi; “akrabamdı; rica etti bende yaptım” dedi. "Rica" mı etti? İsmail Türüt'ün yiğitlik anlayışı sadece diliyle sınırlıydı!

Refah Partisi de kapanınca rotayı başka yöne çevirmesi kimseyi şaşırtmadı bu sebeple!

 

O ara Sedat Peker ile yakınlaştı. "Reisler" dünyasına adım attı. Elbette... Ona da türkü yaptı.

Adı mı neydi; Reis!

Adamlar dünyasında yüksek dağlar yaratmış; Kimisi yarı yola gelmeden havlu atmış... Reise gösterilir ancak böyle itibar; kendi ondörtlü taşır; anası barabelli...

Bir ara İbrahim Tatlıses ile tanıştı; bir türkü verdi; o da plak şirketi İdobay’dan kaset yaptı İsmail Türüt’e...

 

İlişkileri pek yürümedi. Türkücü Türüt ile ilişki en fazla bir yıl sürüyordu, neden acaba?

MHP’Lİ İSMAİL TÜRÜT

Milli Görüş'ten umudu kesilince MHP’li oldu...

MHP’nin Erciyes Şölenlerinde boy göstermeye başladı; Bozkurt işaretleri vazgeçilmezi konserlerinin.

Şarkı sözleri de değişti tabi, milliyetçi siyasi mesajlarla doldu taştı...

 

Bahçeli de Türkücü Türüt'ün ayağını MHP'den kesti; hatta partiye girmesin diye talimat verdiği söylendi. Laubaliliği hiç hoşuna gitmemişti Bahçeli'nin...

MHP kapısı kapanınca başka kapı aradı. AKP'ye yanaşmak istedi ve hatta basına "AKP’den aday olacak" sözleri uçurdu. AKP yemedi.

Bu kez Rize'de, bağımsız milletvekili olarak adaylığını koyan Mesut Yılmaz’ı destekledi. Bir şarkı da ona yaptı elbette...

Az sabredin, şarkılar türküler bitmedi!

GÖKÇEK'İN TÜRKÜCÜSÜ

Birbirlerini nasıl buluyorlar, şaşırtıcı mı? Örneğin...

Melih Gökçek mesela... Türüt ona da yazdı; “İsmi Melih Gökçek’tir; dedikleri gerçektir; yürü başkanım yürü...”

Binali Yıldırım mesela, "Vatan aşkı kutsaldır değişir mi bir anda, hazır mısın İstanbul 23 Haziran'a, Karşınızda Binali İstanbul'un mimarı, mükemmel zirve yapmış siyasi itibarı. Sağ yanında hükümet, sol yanında devlet var, Cumhur İttifakının arkasında millet var..."

Şarkının adı: "İttifak" idi.

Ve...

31 Mart Yerel Seçimlerinde ise Ak Parti Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem Yüce için de, "Sakarya karar verdi, Ekrem Yüce'ye oylar" şarkısını yaptı.

Ama ne yaptı etti bir türlü Erdoğan'ın yanına giremedi. Nedense Erdoğanlar Türüt'ü hiç ama hiç sevmedi...

Türüt, "Adam var dünyasında yüksek dağlar yaratmış Kimisi yarı yola gelmeden havlu atmış Adam var göstermelik gürlemese de eser Adam var adam…" diye şarkı yapsa da Erdoğan dönüp yüzüne bakmadı hemşehrisinin.

Hatta Türüt bir TV programında Erdoğan'ı övdüğü için bir general tarafından tehdit edildiğini açıkladı! Tabii ki dönem ErgenekonBalyoz kumpasları dönemiydi!

FETULLAH GÜLEN’E GİZLİ MESAJ

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ’ye en sert eleştiriler, hakaretler, beddualar İsmail Türüt’ten geldi...

Hatta “Asın Şu Köpekleri”  diye şarkı söyledi...

Ya geçmişte?

Yok, yok Fetullah Gülen’e şarkı filan yapmadı...

Ancak... Bir keresinde şarkı arasında ne dedi?

“Fethullah Gülen Hoca görmüştü rüyasını…”

Ne mesajıydı bu?

Çok çok selamlarını iletmişti hatta şarkı sonunda; hürmette kusur olmaz elbet.

Hangi rüya bu bilmiyoruz tabi, ya da neyi kastettiğini?

Darbeden sonra soruldu; "nasıl bir yakınlığınız vardı" diye?

"Tanımam" dedi, bir kurban bağışlamıştı zamanında, Allah rızası için o da...

İKİ YÜZLÜ OLDU HEP

En vahimi belki de gençliğinde yaptı:

12 Eylül 1980 darbesinin başındaki isim Kenan Evren için de övgü dolu şarkı söyledi. Öyle ki Türüt, darbeci Kenan Evren’i Atatürk’e benzetme cüreti gösterdi.

Aradan yıllar geçti:

Bir TV programında ağır konuştu. Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e hakaret etmekten 6 ay1 yıl hapis istemiyle yargılandı. Mahkemede gülünce hakimden azar işitti. Eyüp 2. Asliye Mahkemesi Hakimi Yunus Dertli, duruşma salonunda gülen ve “Gülmek benim karakterim, her yerde gülüyorum” diyen Türüt'e, “Gülmememiz gereken yerler var. Burası da mahkeme, dikkatini çekerim, gülmeyin” dedi. Aslında hiç gülmedi hep sırıttı Türüt.

Neler neler var dosyasında Türüt'ün...

KATİLLERE ÖVGÜ

Hrant Dink’in katillerine de şarkı yapmışlığı oldu...

Çok da eleştirildi zamanında; kendini daha sonra şöyle savundu: “Ben Hrant Dink'in katillerine türkü yazmadım. Ozan Arif yazdı, ben besteledim sadece! “

Ve ekledi: “Bu olayın olduğundan hiç haberim yoktu. Beni aradılar, Dink'i öldürmüşler, öldüren de Trabzonlu dediler, çok üzüldüm...”

Peki, şarkının sözleri neydi? “Bırakın çan çalmayı Ermenici olmayı/ Millet böyle dolmayı yutmaz Karadeniz’de / Ogün böyle desinler bugün böyle desinler / Fatihalar Yasinler bitmez Karadeniz’de...”

Şarkının klibi de olay oldu...

Hrant Dink’in Agos gazetesinin önünde yerde yatan görüntüsü, “Yasinler bitmez Karadeniz’de” sözlerine azmettirici Yasin Hayal, “Ogün böyle desinler” sözüne de katil zanlısı Ogün Samast’ın fotoğrafları eşlik ediyordu.

Yine... Yıllar sonra, ““Hrant Dink’i öldürenleri övdünüz diye bir şey yok” demekle yetindi.

Ve tabii ki Gezi karşıtı şarkı yaptı; yalanlarla dolu:

"Başörtülü bacıma saldıran edepsizler

camide göbek atan Allahsız şerefsizler..."

ETİLER'DE YUMUŞAKLAR

Kanal 7’de, TGRT’de, Flash TV’de, Meltem TV’de programlar yaptı; dizilerde oynadı.

Komiklik yaptı diyelim: Meşhur olmak için, Çarkıfelek’te havuza atlar gibi atladığı yatağın öbür tarafından yere yuvarlandı filan...

Şarlatanlığı komiklik sandı hep...

Dili hep sivri oldu. Yıl, 2001

"Tarabya’da uşaklar; Etiler’de yumuşaklar” dedi, hemen ardından sarı meçli, permalı bir fotoğrafı basına düştü iyi mi? Zamanında epey bir konuşuldu; bu iki kimlikli ruh hali...

Çok geçmedi sahnede bacağından vuruldu.

Özel hayatı hep çalkantılı oldu.

ZİNA DAVASI

Yıl 2012.

İsmail Türüt’ün 18 yıllık eşi Ayşe Türüt, 1997 yılından bu yana İsmail Türüt’ün kendisini N.T. isimli kadınla aldattığı gerekçesiyle dava açtı. Dilekçede, “Ayşe Türüt ve çocukları, hastalandıkları dönemde dahi hastaneye gidecek para bulamamaktadır. İhtar çekilmesine rağmen evlilik dışı ilişkisini gözler önünde yaşaması da Ayşe Türüt’ün kişilik haklarına ağır bir saldırıdır” ifadesi yer aldı.

Ayşe Türüt, çocukları Y. ile M.  için aylık nafaka talep etti. Ailesinin desteğiyle anca geçinebildiğini söyledi; eşinden çocuklarının ihtiyaçları için her para istediğinde ağır küfür ve hakaretlere uğradığını, gururunun kırıldığını, bu durumun cep telefonu mesajlarıyla da sabit olduğunu vurguladı...

Ayşe Türüt, aylık 15 bin TL tedbir nafakası talebinde bulundu ve çocuklarının velayetini de istedi.

Olaylı boşanma epey sürdü. Mahkeme Ayşe Hanımı haklı buldu. Türkücü Türüt, 230 bin TL maddi; 80 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

İsmail Türüt bu parayı ödemedi... Şaşırdınız mı?

Yıl, 2017

Eski eş Ayşe Hanım tazminatını bir türlü alamayınca İsmail Türüt’ün “gözbebeklerim” dediği üç safkan İngiliz atı icra yoluyla satışa çıktı.

İsmail Türüt'ün son yıllarda parasal sıkıntı içinde. Tek geçim yolu AKP'ye yaklaşabilmek.

CHP hakkında ağır sözlerinin sebebi bu; bakalım Türüt AKP'ye yaklaşmayı bu kez başarabilecek mi?

Odatv.com