Erdoğan hastalanınca Albayrak ne yaptı?

Ankara kulislerinin deneyimli ve önde gelen ismi Gazeteci Sabahattin Önkibar, önceki hafta çokça tartışılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın rahatsızlık sürecine dair birbirinden çarpıcı bilgiler aktardı.

Erdoğan'ın rahatsızlık sürecinde damadı, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın geri dönme girişimini hızlandırdığını ve bunu bakanlıktaki bürokratları aracılığı ile yaptığını anlatan Önkibar bakın hangi kulis bilgilerini paylaştı? " Tayyip Erdoğan'ın hastalık söylentileri döneminde basketbol oynadığı görüntüler servis edilmişti. Amaç sağlığı iyi mesajının verilmesiydi ancak bu gibi şeyler kanıtlama çabası olarak kuşku uyandırır, ölçüyü kaçırmamak gerekiyor.  Bir diğer husus Tayyip Erdoğan hasta spekülasyonlarına paralel olarak AKP içindeki hareketlenmeler. Birkaç gündür damat Berat Albayrak'ın atağı konuşuluyor parti içinde. Onun tekrar Hazine ve Maliye Bakanı olacağı dillerdedir. Nitekim halen o makamda oturan Lütfi Elvan'ın istifa ettiği ancak Saray'ın bunu geri çevirdiği ifade ediliyor.

 Damat Berat bu şekilde kamuoyunda kaybettiği itibarını geri alacakmış, öyle söyleniyor. Ayrıca yeniden düşük faize dönüş onun baştan beri savunduğu politika imiş. Bakan Lütfi Elvan'ın istifa etme isteği ise bakanlık içinde kuşatılmış olmasındanmış. Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati, damat Berat Albayrak'ın yakın adamı, keza bütün diğer bürokratlar da Albayrak döneminden. Öyle olduğu için de Lütfi Elvan'ın pekçok talimatı yerine gelmiyor, getirilmiyormuş. Ayrıca Elvan devlet ve uluslararası deneyimi olduğu için şeffaflık yanlısı biri. 

TÜİK gibi kurumların verilerinin gizlenmesine ve enflasyonun düşük gösterilmesine de bu sebeple karşı. Yine mevcut süreçte faiz indirimini de onaylamıyor. Dövizin yükselmesi ile Hazine'nin zorlanacağını düşünüyor, dış borç ödemesinde de temerrüte düşülmesinden endişe ediyormuş. Kısacası Elvan devlet adamı çizgisinde bir ekonomist. İtirazları da şahsi değil Türk ekonomisi adına. Zaten böyle olduğu için Tayyip Erdoğan istifasını kabul etmeyip, geri çevirmiş. 'Ne istifası' diyerek de Lütfi Elvan'ı bir güzel paylamış. Bütün bunlar kulislere yansıyanlar ama o kadar yogun ki bunlar Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun istifa olmadığını söylemek zorunda kalmıştı. Bakan Elvan'ın istifasında Berat Albayrak'ın psikolojik baskısına ilave olarak uygulanan politikalara itirazı da sözkonusuymuş.

 BERAT ALBAYRAKSÜLEYMAN SOYLUHULUSİ AKAR... 

Yine Başkent'te hemen herkesin dilinde olan bir başka konu da bakanlıklarla bakanların göstermelik olduğu, stratejik bütün kararların bizzat Saray tarafından alındığıdır. Özellikle Berat Albayrak'ın yeniden bakan olma girişimine dönecek olursak önce eski itibarına kavuşmak sonra da yine veliaht pozisyonuna gelmekmiş.  Damada atfedilen ve Demirel dönemine ait bir söz var. 'AK Parti bizim tapulu arazimizdir. Oraya asla gecekondu yaptırmayız." Berat Albayrak'ın Süleyman Soylu ve Hulusi Akar'a karşı açıktan muhalefet ettiği ve 'onlar AK Parti'li değil' dediği kulislerde yankılanıyor. Yani AKP içinde ciddi bir çekişme hatta çatışma sözkonusu.

  AKP ARTIK BİTMİŞ, İFLAS ETMİŞTİR...

 Lakin hep söylediği gibi AKP eşittir Tayyip Erdoğan'dır. Ondan sonra bu parti olmayacaktır. Tayyip Erdoğan'sız AKP abartmıyorum yüzde 5 bile etmez. Buna ilaveten Berat Albayrak'ın sırtında 128 milyar dolar konusu var ve bu konu açıklığa kavuşmadan, vicdanlarda aklanmadan bırakın halktan AKP içinde bile zemin bulması mümkün değil. Süleyman Soylu ise AKP'nin içinde yani İslamcılar içinde yeri ve karşılığı olmayan biridir. 

Sedat Peker'in ifşaları da karizmasını yerle bir etmiştir. Dolayısıyla Soylu'nun da artık lider olarak bir geleceği olmaz, olamaz. Hulusi Akar da ancak olağanüstü süreçlerde ismi gündeme gelebilecek bir isim. Doğruya doğru AKP tabanı Tayyip Erdoğan'dan sonra ancak Numan Kurtulmuş'u benimser ki o da pusuda ve bunu beklemektedir. Lakin artık ortada AKP tükenmiş ve de iflas etmiştir. Geleceği yoktur.