Home
09 Haziran 2020 ( 33 izlenme )
Reklamlar

Erdoğan, Babacan'a, partisini kurmadan önce ne teklif etti

AK Parti İstanbul Milletvekili Mücahit Arınç, Youtube kanalı olan Biz10 TV'de Zeynep Uzun'un konuğu oldu. Siyasi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arınç, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile ilgili dikkat çeken bir detay paylaştı. Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partileşme süreci öncesinde, Babacan'a başdanışmanlık teklifinde bulunduğunu dile getirdi.

"BAŞDANIŞMANLIK TEKLİF EDİLDİ"

Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Ali Babacan'a devam etmesi yolunda telkinlerde bulundu. Kendisine beraber devam edilmesi yönünde çağrılar yapıldı. Benim bildiğim kadarıyla başdanışmanlık konuşuldu. Partide kalması ve hizmet etmesi kendisine teklif edildi. Fakat Babacan farklı bir karar aldı. Bu kararına saygı duyup bundan sonrasını göreceğiz" ifadelerini kullandı.

Ali Babacan Erdoğan'ın konuşmasını yalanladı: 'Birbirine uymuyor'


Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Fox Tv’de canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın TRT'de canlı yayında yaptığı ekonomiyle ilgili açıklamalara değinen Babacan, Türkiye’nin büyüme oranı ile ilgili rakamların gerçeği yansıtmadığını ifade etti.

“Vatandaşın ekonomik tablosuyla iktidarınki çok farklı” diyen Babacan, “Biz vatandaşla irtibat halindeyiz vatandaşın hissettikleri ile iktidarın söyledikleri birbirine uymuyor maalesef” dedi.

“EKONOMİ KORONAVİRÜSTEN ÖNCE DE SIKINTILIYDI”

Koronavirüsün ekonomiye etkilerini değerlendiren Babacan şunları kaydetti:

* Ekonomiyi anlamak için en iyi yol vatandaşa sormaktır. Ekonomiyi en iyi onlar özetler. Yoksa ne resmi istatistiklerden ne resmi rakamlardan bunu anlayamazsınız. Hele hele bugünlerde Türkiye’nin bu şartlarında hiç mümkün değil.

* Türkiye’nin genel tablosu sıkıntılı ve tabi ekonomide de sıkıntılarımız var. Ama sanki bu sıkıntılar corona virüsü ile ilişkilendiriliyor. Bu salgın öncesi de ekonomimizde sıkıntılar vardı.


* Salgın öncesinde tarihinde ilk kez genç işsizlik yüzde 27’ye ulaşmıştı. Salgın öncesinde Merkez Bankası’nın rezervleri erimişti. Yıllardır biriktirilen yedek akçe bir günde harcanıp bitirilmişti. Bankalarımız sıkıntılıydı. Bütçeler daralmıştı.

* Türkiye’nin kredi notu arka arkaya defalarca düşürülmüştü. Merkez Bankası gibi ekonominin önemli kurumlarına güven kalmamıştı. Türkiye’nin itibar ve güven sorunu yaşadığı bir dönemde bu salgın başladı. Dolayısıyla bunun ekonomi üzerine etkileri kaçınılmaz.

“BİZ BİZE YETERİZ DENİYOR AMA YETMİYORUZ”

Erdoğan’ın TRT'de canlı yayında yaptığı ekonomiyle ilgili açıklamalara değinen Babacan, Türkiye’nin büyüme oranı ile ilgili rakamların gferçeği yansıtmadığını ifade etti.

“Vatandaşın ekonomik tablosuyla iktidarınki çok farklı” diyen Babacan, “Biz vatandaşla irtibat halindeyiz vatandaşın hissettikleri ile iktidarın söyledikleri birbirine uymuyor maalesef” dedi.


“DIŞARIYA KAPANMAK OTORİTER REJİMLERİN İŞİNE GELİR”

Türkiye’nin ekonomik olarak dışa kapandığını ifade eden Babacan, “Dışa kapanmak otoriter rejimlerin işine gelir. Ülkeyi çok daha kolay yönetilir. Dışa kapanırsınız medyayı da susturursunuz, içeride ne derseniz doğru kabul edilir. Türkiye de bu yöne doğru gidiyor. Türkiye dışarıya kapandı ‘biz bize yeteriz’ diyorlar ama yetmiyoruz” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN İTİBAR SORUNU VAR”

Türkiye’nin dünya mekanizmaları içindeki yerini alması gerektiğini ifade eden Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:

* Sadece gidip birilerinde swap anlaşması istemek, birilerinden döviz talep etmek değil, Türkiye kurulacak mekanizmada oyun korucu pozisyonunda olmalı.

* İtibar ve güven olmadığı için oturup kimseyle konuşacak durumu yok. Kapı kapı dolaşılıp en son Katar’la bir swap anlaşması yapıldı. Eski 5 milyarın üzerine bir 10 milyar daha hepsi bu.

* Ne oldu vatandaşa para dağıtmaya başladınız. Bunu karşılıksız basarsanız paranızın değeri düşer. Karşılıksız para basıldı bu yüzden Türk lirası değer kaybetti. Bu 10 milyarlık swap anlaşmasıyla geçici bir rahatlama yaşandı. Bu 10 milyar dolar ne kadar yetecekse o kadarlık bir rahatlama.

* Bir çok ülkeyle swap görüşmeleri yapıldı ama sadece Katar’la yapılabildi. G20 ülkelerinden 15 tanesi bu swap anlaşmalarını yapmış durumda ama Türkiye bu oyunun içine giremedi.

* Türkiye girmek istedi ama almadılar. Çünkü Tükiye’nin itibar sorunu var. Merkez Bankası’nın güvenilirlik sorunu var. Sözüne güven yok, yarın ne karar alacağı belli değil. dolayısıyla güven olmayınca çok zor bu işler.

“İÇ SİYASETTE YİNE SIKIŞTILAR”

Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması tartışmalarına da değinen Babacan, “Hükümet iç siyasette ne zaman sıkışsa Ayasofya tartışmalarına sığınıyor. İç siyasette yine sıkıştılar” ifadelerini kullandı.

“70 YILLARIN FAKİR TÜRKİYE’SİNE DÖNDÜK”

Partisinin tarım politikaları ile ilgili bilgi veren Ali Babacan şunları söyledi: “Türkiye kendi kendine yetemeyen bir ülke, hatta bir çok alanda 1970’li yılların fakir Türkiye’sine dönmüş durumdayız. Bunun tek nedeni iktidarın kötü politikaları. Türkiye doğru politikalarla kendine kendine yetecek bir konuma gelebilir. Bunun için yeterli araçlara sahip.”

“İKTİDAR PROBLEMLERİ ÇÖZEMEDİĞİ İÇİN KONUŞULMASINI YASAKLIYOR”

Babacan gazetecilerin tutuklanması ile ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:

* Türkiye’nin ekonomisinin en hızlı büyüdüğü dönem özgürlüklerin de en hızlı arttığı dönemdi. Tutuklu gazetciler var yargılaması sürenler var, iktidarın baskısıyla işinden olan gazeteciler var.

* Bu baskılar altında gazeteciler özgürce soru soramıyor. Ülkenin problemlerini çözmeniz için önce onları tespit etmeniz gerekir. Gazeteciler rahatça konuşamadığı için problemlerde ortaya çıkamıyor.

* İfade özgürlüğü problemlerin çözümünün anahtarıdır. İktidar problemleri çözemediği için konuşulmasını yasaklıyor.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

İlahiyatçı İhsan Eliaçık tam listeyi verdi: Kimlerle evlenilmez? Erdoğan'ın eski tarihli göçmen açıklaması sosyal medyayı salladı Erdoğan'ın Bahçeli'yi üzecek planı Mal varlıklarına el konulan Tayyar-Özlem Öz çiftinin avukatı: Kimse hiçbir yere kaçmadı