Emin Çölaşan:Meral Akşener'i bekleyenler daha çok bekler!

Sevgili okurlarım, Türk siyasetindeki kaypaklık hepimizin gözleri önünde ve olanca hızıyla sürüp gidiyor.

Karşımızda dün kara dediğine bugün ak, dün ak dediğine bugün kara diyen parti liderleri var!..

İşlerine gelen bir gelişme olursa övgü düzenler, benzer gelişme işlerine gelmiyorsa karalama kampanyası başlatmaktan utanmıyorlar.

Muharrem İnce olayı şimdi bu durumun en son örneği…

★★★

CHP'den ayrılacakmış.

Parti kurmaya soyunacakmış.

CHP'nin kurultayı bundan kısa bir süre önce toplandı, doğru veya yanlış bir takım kararlar alındı.

O sırada Muharrem Bey'in sesi soluğu pek çıkmıyordu.

Parti Meclisi üyeliği de söz konusu değildi.

Gelişmeleri sessizce izledi.

Sonra basında haberler çıktı…

Kurultayda kendisine ayrılan yer arka sıralarda ve tuvalete yakınmış da o yüzden tepki göstermiş. Kendisi açıkça hiç konuşmadığı için, doğru olup olmadığını doğrusu bilemiyoruz…

★★★

Partisinden ayrılacak ve belki de yeni bir parti kuracakmış.

Çok güzel…

Doğal hakkıdır partisinden de ayrılır, yeni parti de kurar.

Türkiye'de bir sürü parti var.

Önüne gelen parti kuruyor.

Parti kurmak, ismini medyada geçirmek için icat edilmiş en etkili yöntemlerden biridir.

Kurmasına kurarsınız da işin sonunu getirmek biraz zor olur.

★★★

Muharrem İnce bu yola girdikten sonra aynı gelişmeler yaşanıyor.

Düne kadar kendisini tu kaka ilan edip medyasında saldırılar düzenleyen iktidar partisinin neredeyse bir numaralı adamı ilan edilecek!

Öyle ya, elinden gelirse CHP'yi bölecek, iktidara bu yolla hizmet vermiş olacak.

Siyasi propagandanın ustası olan iktidar partisi böyle bir fırsatı herhalde kaçıracak değil yani!

★★★

İlk çıkışı Devlet Bahçeli yaptı…

Ve birkaç gün önce, durup dururken eski MHP'li Meral Akşener'e çağrıda bulundu:

“Evine dön!”

Yani partimize yeniden gel!

Oysa yakın zamana kadar Meral Hanım ve İYİ Parti için ne lâflar ediyorlardı.

Şimdi Muharrem İnce olayı ortaya çıkınca bir çengel de Meral Hanım'a attılar.

Oysa yanılıyorlar…

Benim tanıdığım Meral Hanım sağlam bir Cumhuriyet kadınıdır.

İlkeli, mücadeleci…

Toplumda ve Meclis'te İYİ Parti Genel Başkanı olarak ağırlığını koymayı başarmıştır.

★★★

İşin ilginç yanı, çok sayın ve muhterem devlet adamımız, dünyayı titreten büyük liderimiz de kendisine geçtiğimiz Cuma günü namaz çıkışında bu çağrıya destek verdi:

“İYİ Parti yerli ve millidir. Benim yadırgadığım bir davet değildir. Birlik adımı olabilir.”

Vaziyet şimdi anlaşıldı.

Bence BahçeliErdoğan ikilisi bu konuyu önceden görüşmüştü… Ve karşı bloku dağıtmak için böyle bir çağrı piyasaya sürüldü.

İYİ Parti için yakın zamana kadar zillet ortağı diyenlerin bu çark edişini başka türlü yorumlamak mümkün değildir.

Ancak şunu da belirteyim…

Meral Akşener'in “Evine dönmesini” umanlar daha çook bekler!

★★★

Şimdi sırada ikinci beklentileri var…

Muharrem İnce olayı.

İnşallah CHP'nin oylarını biraz olsun bölmeyi başarırsa diye ona destek verecekler.

Övgüler düzecekler, dün en ağır sözlerle saldırdıkları siyasetçiyi bu kez göklere çıkaracaklar.

Süreç başladı bile.

Ayasofya'da geçtiğimiz Cuma günü aynı namazın çıkışında dünya liderimize İnce olayını da sordular. İşte yanıtı:

“Parti kurmak Sayın Muharrem Bey'in en doğal hakkıdır” dedi.

Ötesini söylemeye dili herhalde varmadı:

“Kurmasını ve CHP'yi bölebildiği kadar bölmesini dilerim!”

Kendisine tavsiyem, bu işten pek öyle umutlu olmamasıdır.

Sonra hayal kırıklığına uğrayıverir.

★★★

Bir zamanlar kendisinin sağ kolu olarak görev yapan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu kendi

partilerini kurarken onlara bozuk atıyordu:

“Ümmeti bölüyorsunuz.”

Onlar kurarken tu kaka, Muharrem İnce soyununca harika!

Bunların temel yönetim ilkesi olan adamına göre muamele işte budur.

★★★

Dün Fatih Altaylı'ya konuşan İnce'den bu kez bir son dakika açıklaması geldi:

“Ben parti kurmuyorum, yola çıkıyorum.”

Hayırlı yolculuklar dilerim!