Düzenli Tüketildiğinde Hastalıklara Karşı Koruyor

Hastalıklara karşı dirençli olabilmek için yediğimiz besinlere dikkat etmemiz gerekiyor. Uzmanlar her fırsatta meyve ve sebze tüketimlerini paylaşıyor. Taze meyve ve sebzelerin yanı sıra kuru meyveler de sağlık açısından oldukça faydalı olabilir. Arındırıcı özelliği bulunan kuru dutun faydalarını duyanlar evdeki bu süper besini kaçırmasın.

Dut en çok protein içeren meyvelerin başında gelir. Sağlıklı beslenenlerin vazgeçilmezi olan dut ve kuru dutun faydaları saymakla bitmez çünkü uzun süre enerji ve tokluk hissi verir. Karaciğer, böbrek ve kalp hastalıklarında harikalar yaratan dut kurusu tüketimi her geçen gün artıyor.

Kuru dut B1, B2, C ve K vitaminleri ile kalsiyum ve demir gibi vücudumuz için çok faydalı mineraller içerir. Her sabah bir avuç kuru dut yediğinizde tüm bu faydalı maddeler sayesinde kendinizi çok daha zinde ve enerjik hissedeceksiniz.

C vitamini başta olmak üzere birçok vitamini sayesinde güçlü antioksidan özelliği gösteren bir besindir. Bu özelliği sayesinde vücuttan serbest radikalleri uzaklaştıran kuru dut düzenli tüketildiğinde grip, nezle, nezle gibi kış hastalıklarından kanser türlerine kadar çeşitli rahatsızlıklardan vücudu korur. Mevcut hastalıkların iyileşme sürecini hızlandırır ve mikropların yayılmasını engeller.

Dut karaciğer ve böbrek dostu besinlerden biridir. Kurutulmuş haliyle bu özelliklerini korumayı başaran dut, özellikle karaciğer yağlanması gibi ciddi problemlerde vücudumuza büyük katkılar sağlıyor. Vücuttan toksinleri atma gücü sayesinde böbrekleri ve karaciğeri temizler.

Kuru dut günde 1 avuç kadar yenildiğinde içerdiği şekerden dolayı zararlı bir etkisi olmaz aksine vücudun kötü kolesterolü düşürmesine ve kolesterolü dengelemesine yardımcı olur. Ancak tabii ki tüketimde aşırıya kaçmamak, aşırıya kaçmamak gerekiyor.

Kuru dut güçlü antioksidan özelliği sayesinde vücuttaki serbest radikalleri uzaklaştırırken damarlarda biriken ve zamanla plak oluşumuna neden olabilen zararlı maddeleri de atlamaz ve vücuttan atılmasında çok önemli etkilere sahiptir. Bu da vücudumuzu damar tıkanıklığı ve buna bağlı kalp hastalıklarından koruyarak kan dolaşımının sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlar.