Taşın üzerinde “Yaptığı her iyilikten zarar gören adam – Şair Misrani” ifadeleri yer alıyordu. Bu sözler, bir yandan Derin’in yaşadığı hayal kırıklıklarını, diğer yandan toplumla kurduğu ilişkilerde yaşadığı kırgınlığı ve yalnızlığı gözler önüne serdi. Ahmet Misrani Derin’in yalnızlık, yaşlılık ve olası maddi ya da duygusal sorunlarla nasıl baş etmeye çalıştığı, ardında bıraktığı bu mezar taşıyla sembolik bir hale geldi. Komşuları onun kültürlü, yardımsever bir insan olduğunu ancak son yıllarda içine kapandığını ifade etti. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, sosyal medya ve kamuoyunda birçok kişi yaşlı bireylerin yalnız bırakılmaması gerektiğine dair mesajlar paylaştı. Uzmanlar, yaşlılık döneminde sosyal bağların ve psikolojik desteğin ne kadar hayati olduğuna dikkat çekerken, yerel yönetimlerin ve toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerektiği yönünde çağrılar yapılıyor. Bu acı olay, Türkiye’de yaşlı bireylerin yalnızlıkla ve depresyonla nasıl mücadele ettiği konusunu tekrar gündeme taşıdı. Ahmet Misrani Derin’in sessiz vedası, aynı sessizliği yaşayan binlerce kişiye ışık tutuyor olabilir.