“Sessiz Çığlık” YENİ HİKAYE
Bölüm 1: Gözyaşları Sessizdir
Elif, otuzlu yaşlarının ortasında, gençliğinde hayalini kurduğu hayatı çoktan geride bırakmış bir kadındı. Üniversite yıllarında büyük umutlarla evlendiği Selim, ilk yıllarda onun için bir masal kahramanıydı. Ama zaman geçtikçe Selim’in ilgisizliği ve umursamaz tavırları Elif’in içini kemiren bir yara haline gelmişti.
Evliliğin ilk yıllarında mutlulukla dolup taşan o ev, şimdi sessizlikle yankılanıyordu. Selim akşamları işten geldiğinde yüzünü bile kaldırmadan televizyonun karşısına geçiyor, Elif’in varlığına yokmuş gibi davranıyordu. Elif, gün boyunca ev işleriyle boğuşurken kendini unutulmuş bir nesne gibi hissediyordu. Bir gün, mutfakta bulaşıkları yıkarken elindeki tabak kayıp yere düştü. Çıkan ses, evin derin sessizliğini böldü. Selim salondan yalnızca bir “Dikkat etsene!” diye bağırdı. Elif, yerdeki kırık parçaları toplarken gözyaşları da yere damladı. Tabak kırılmıştı, tıpkı onun içindeki umutlar gibi.
Bölüm 2: Yasak Bahar
Elif’in hayatı, kız kardeşinin doğum günü için gittiği bir kafede tanıştığı Cem’le değişmeye başladı. Cem, ona hayatta hâlâ görülmeyi hak eden biri olduğunu hissettiren nadir insanlardandı. Onunla konuşmak, Elif’in uzun zamandır unuttuğu bir bahar esintisi gibiydi.
Cem’in ilgisi, Elif’in yüreğinde bir karmaşa yarattı. Bir yanda evlilik yeminine bağlılık, diğer yanda yıllardır özlemini çektiği sıcaklık ve sevgi. Günler geçtikçe Elif, Cem’le sık sık buluşmaya başladı. Bu buluşmalar onun için bir kaçış, bir nefesti. Ama bu durum vicdanını da kemiriyordu.
Bir akşam, Cem’le sahilde otururlarken Cem, Elif’e elini uzattı. “Birlikte yeni bir hayat kurabiliriz,” dedi. Ama Elif’in zihni, Selim’le olan evliliğine ve bu durumun yaratacağı kaosa takılıp kalmıştı. Cem’i sevdiğini biliyordu, ama bir adım atmak ona dünyanın en zor kararı gibi geliyordu.