Görür İstanbul’da en az 100.000 bina çok ağır hasar alacağını ve bu durumun 4 milyon insanı ölümü ile sonuçlanabileceğini söyledi. Olası bir Marmara depreminin Türkiye’nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığını da tehdit ettiğini belirten Prof. Dr. Naci Görür “Bu adar sakin davranamayız.” diye konuştu.
HAZIRLIK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Bir deprem sırasında öncelikle sakin kalmaya çalışmalısınız. Panik ve bilinçsizce davranışlar daha fazla zarar almanıza neden olabilecek sorunlar doğurabilir.
Deprem başladığında, öncelikle bulunduğunuz yerin güvenli olup olmadığını değerlendirmelisiniz. Eğer kapalı bir mekandaysanız, sağlam bir masa veya mobilya altına sığınarak başınızı ve boynunuzu korumaya çalışmalısınız.
Çömelip kapanarak sarsıntı bitene kadar bekleyebilirsiniz. Pencerelerden, cam eşyalardan ve devrilebilecek dolaplardan uzak durmaya özen göstermelisiniz.
Dışarıdaysanız eğer çevre binalardan, elektrik direklerinden ve ağaçlardan uzakta açıklık alanda beklemelisiniz. Yere çömelip, başınızı kollarınızla koruyarak sarsıntının geçmesini bekleyebilirsiniz.
Araç içindeyseniz de aracınızı güvenli bir yere çekip içinde beklemeye devam edin. Köprü, üst geçit gibi riskli bölgelerden uzak durmalısınız.
Dışarı çıkmadan önce çevrenizi kontrol edip acil durum çıkışlarını kullanmaya özen göstermelisiniz. Çıkış anında asansör kullanmaktan kaçınıp merdivenleri tercih etmeniz gerekir.
Binalar ve diğer yapılar, sarsıntı sonrası çökme tehlikesi taşıyabileceğinden, açık alana ya da en yakın deprem toplanma merkezine gitmeniz gerekir.
Acil durum çantanızı yanınıza alarak yetkililerin talimatlarını dinleyip çevrenizdekilere yardım edebilirsiniz.
İstanbul Maltepe’deki Binbaşı Necati Bey İlkokulu öğrencileri, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde enkaz altında kalanların seslerini duyuramamasından etkilenerek sınıf öğretmenlerinin rehberliğinde deprem düdüğü üretmeye başladı. Sınıf öğretmeni Alparslan Ceylan, “Can düdük” diye isimlendirilen düdüklerinin deprem, sel, tsunami ve hortum gibi doğal afetlerde enkaz altında kalınması şeklindeki acil durumlarda insanların seslerini duyurması için üretildiğini belirtti.
Dünyada üretilen deprem düdüklerini okuldaki 3D yazıcı ile aynı şartlar altında yaptıklarını, düdüklerin ses, dayanıklılık, ışık ve suya karşı mukavemetlerini test edip belirledikleri model üzerinde çalışmaya başladıklarını anlatan Ceylan, “Bunları velilerimize dağıtarak aldığımız geri dönüşler sonunda belirlediğimiz modeller üzerinde karar kıldık ve ürettik.” dedi.
Ceylan, düdükten 80 ile 150 desibel aralığında ses elde edebildiklerini, göçük altında kalan kişinin imkânlarını ve fiziksel yapısını da gözeterek akciğerdeki havadan ziyade ağızda dolan havayı kullanacak şekilde ses çıkmasını sağladıklarını söyledi.